İnsanlık acaba ne zaman barış içinde yaşamı öğrenecek? Kapital sistemin kar amacına yönelik destek verdiği çatışmalar ABD’nin ve Nato’nun şımarık çocuğu İsrail’in Gazze’de yayılma planlarını cesaretlendiriyor ve bu durum tüm dünyanın tepkisine neden oluyor.
Bu şartlar altında Birleşmiş Miletler Gazze’ de derhal ateşkes kararı aldı ancak İsrail tepki vererek BM kararını ret etti. İlginç olan Batı dünyası İsrail’in bu tavrına sessiz kaldı. Evet hep demokrasiyi ve insan haklarını savunan batı ülkeleri, 25 binden fazla Filistinliyi öldüren İsrail’in vahşi politikalarına neden sessiz?
BM’nin Gazze’ye yönelik ateşkes kararını ise ABD veto etti. Ayrıca Avrupa devletleri de İsrail kendini savunmak zorunda diyerek ateşkesi ret etti.
Aslında yakın tarihin sömürgeci güçlerinden barış kararını beklemek anlamsızdır, fakat çok ilginç beklenmeyen barış talebi siyah Afrika’dan geldi ve İsrail’in Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanması talebi Güney Afrika ve İrlandalı barış taraftarlarının desteği ile gerçekleşti.
Ayrıca Uluslararası Adalet Divanının Lahey’de İsrail’in işlediği savaş suçu ve soykırım kararını kabul ederek görüşmeye alması Gazze halkı adına başarıdır.
İsrail Başbakanı Netenyahu ise katı tavrı ile savaşa devam edeceklerini söyleyerek patronu ABD’ye mesaj verdi. Bu soykırım davasını açan Güney Afrikalı barışseverler yakın tarihte yaşanmış ve beyazların zencilere yaptığı baskıları unutmadı.
Güney Afrikalı lider Nelson Mandele 28 yıl zindanda yattı ülkesinin özgür olması için.
İrlanda yüz yıldan fazla İngiliz İmparatorluğunun işgaline maruz kaldı. Babby Sands’ın İngilizlere karşı yaşamını feda ederek yaptığı özgürlük mücadelesi unutulmadı. İngliliz Krallığını yöneten Demir Lady Margaret Teacher kendi işçilerine bile baskı uygulamış, grevleri baskı kurarak sona erdirmekle ün kazanmıştır.
Madam Teacher öldüğü zaman cenazesi devlet töreni ile kaldırılırken işçiler ve aydınlar cenaze törenini protesto ettiler. ABD eski müttefiki emekliye ayrılırken Demir Lady’ye ölümü öncesi özgürlük madalyası vermeyi unutmadı.
Yıllar öncesi İskenderun İHD olarak Adana Hilton otelinde Helsinki Yurttaşlar Derneği’nin düzenlediği dünyada şiddet konulu panele katıldık.
Ben de İHD İskenderun şube başkanı olarak söz aldım ve konuşmamda; "En büyük şiddet örgütü 1949 yılında kurulan Nato’dur. Bu paktın kuruluş amacı dünya barışını korumak ama hangi barış? Genel olarak Nato’nun görevi ABD’nin soğuk savaş politikasına destek olmaktı. Örneğin Kore savaşı, Vietnam ve Kamboçya’nın işgali, Balkanlarda Yugoslavya’nın parçalanması gibi."
Ben konuşmaya devam ederken paneli yöneten kişi bana dönerek, gündem dışına çıkmayın dedi.
Toplantıyı yöneten kişiye; ’Gündem dışı konuşmuyorum, dikkat ederseniz dünya genelinde şiddet hareketlerini tartışıyoruz, eğer geçmişte yaşanan politik olaylara açıklık getirmezsek, neyi konuşacağız’ diyerek konuşmama devam ettim.
‘1945’te savaşı kaybetmiş Japonya’nın Hiroşima ve Nagasaki şehirlerine Atom bombası atan ve 250 bin sivil halkın ölümüne sebep olan Amerika’dır. Üstelik ABD bombayı atarken müttefiklerine haber vermedi. Bana göre ABD savaş suçlusudur’ diyerek konuşmamı bitirdim.
Amerika ya da müttefikleri dünden bugüne sürekli dünya barışı için tehdit olmuştur. Son Ortadoğu olayları, Libya’da Kaddafi’ye yapılanlar ve İsrail’in Filistin halkına karşı yaptığı soykırım Gazze’de yaşanırken nerede batılı aydın ve demokratlar, nerde savaş karşıtları, neden sessizler?
Gazze’deki umutsuz çığlığı duymuyor ve görmüyor musunuz? Ama Güney Afrika’daki aydınlar İsrail’i suçlayarak yeni çağı haber verdi ve insanlığın sesini duyurdu.
Kalbimiz dün olduğu gibi bugün de mazlum ve ezilen insanların yanındadır. Gazze’de Filistin halkına karşı işlenen suçlar insanlığın vicdanında çoktan mahkum olmuştur ve uluslar arası ceza mahkemelerinde de hak ettiği cezayı alacaktır.
Bugün, 17 Mayıs 2024 Cuma
