Nurullah ER


Pamuk İpliğine Bağlı Elektrik Telleri

Nurullah ER


Elektrik telleri pamuk ipliğine bağlı olur mu diyeceksiniz?

Yağmur yağdığında kesiliyorsa...

Rüzgâr estiğinde karanlığa boğuyorsa...

Aşırı sıcakta bir gidip bir geliyorsa pamuk ipliğine bağlı demektir.

Tam da böylesi bir sorunun mağduriyetini yıllardır Arsuz, Arpaderesi mahallesine bağlı site sakinleri yaşamakta.
Birgün değil beş gün değil yıllardır.

Yeter ki gök gürlemesin, şimşek çakmasın, fırtına esmesin, yağmur yere düşmesin, aşırı sıcakta terleme olmasın, buharlanma yaşanmasın, zamanlı zamansız bakmışın ki geceyse karanlıkta kalakalmışın, elektrikle ısınıyorsan battaniyeye sarılmışın, yaz günüyse gölge kovalar olmuşun. Televizyonun, internetin birden gitmiş, bulaşık, çamaşır makinesi hak getire, buzdolabında bozulacak yiyecekler...

Site sakinlerinden biri olarak elektrikler kesildiğinde öylesine kızıyorum ki. Elektriğin kesilmesine değil kendi kendime. Akıllı kafa niye geceleri bulutlara, yıldızlara bakmıyorsun. Bu bölgenin dağ yelinin, lodosunun olduğunu, aşır sıcakların yaşanacağını bilmiyor musun? Böylesi doğal afetlerin açıklarda nice tekneleri batırdığını, ne çatıları uçurduğunu görmedin mi? Yaz sıcaklarından asfaltın eridiğini duymadın da şimdi pamuk ipliğine bağlı tellerinden gelen elektriğin kesilmesine hayıflanıyorsun? Yıllardır bilim adamlarımız küresel ısınmayla, mevsimlerin değiştiğini, yağmurların zamanlı zamansız yağacağını, fırtınanın ne zaman eseceğini, böyle giderse doğal afetlerin bir gün her şeyi yerle bir edeceğini anlatmıyorlar mı?  Boş kafa! Bunca kıyametin alametlerinin belirtisi yanında elektrik kesintisinin sözü mü olur?

Kendi kendime kızdığım kadar elektrik şirketine kızmıyorum. Ne haddime! Ama biraz hayıflanıyorum. Bizler belli yaşın insanlarıyız, teknoloji kullanmada biraz özürlüyüz, ama sizin elinizde her şey var çok şükür. Hele hele de teknolojinin en son nimetlerin kullanıyorsunuz. Faturaların üzerine, “Şu kadar borcunuz var, yoksa elektriğiniz kesilecek, dünyanınız kararacak” ibaresinin altına not olarak “şu tarihler arasında gök gürültülü sağanak yağmur yağacak, lodos fırtınası çıkacak, son yüz yılın en sıcak günü yaşanacak” diye yazsanız da biz de kendi halimizle hallansak, eski ağıdımızı ağlasak, adam yerine konduğumuz düşünsek olmaz mıydı?

Köye elektrik geleceği tüm köylüleri sevindirir. Müteahhit gelir gider, elektrik direklerini diker, telleri çeker, masraftan kısmak için kalitesiz malzeme kullanır, ucuz işçilik yapar. Elektrik verilince köylü bayram yapar. Ne var ki yağmurlu, fırtınalı günler gelip çatınca elektrikler bir gider bir gelir. Bir gün değil beş gün değil, hele kış günlerini karanlıkta geçirirler. Çağrı merkezini aramasını bilmezler, arasalar bile konuşmasını bilmezler. Bir şekilde müteahhite ulaşmayı başarırlar. Hallerini arz edince, “Efendim tüm bağlantılar sağlam, her şey normal, ne var ki sistem biraz duygusal nemli günlerde morali bozuluyor” deyince köylüler, kendileri de duygulanır, gözleri ıslanarak arkasına bakmadan yola koyulurlar.

Milenyum çağında, yapay zekanın her şeye el attığı yüz yılda, iletişim ağının hat safhaya eriştiği, ileri teknolojinin yaşandığı günlerde siz kalkmışsınız pamuk ipliğine bağlı elektrik tellerinde arıza arıyorsunuz.

Geçin bunları...!