Sadet BERKYÜREK


Okurlarımıza, gazete dostlarımıza;

Sadet BERKYÜREK


6 Şubat depreminin ardından ‘mücbir sebeplerle’ ara verdiğimiz gazetemizi yazı işleri kadromuz, ortaklarımız, yazarlarımız ve siz okurlarımızın verdiği destekle 14 Aralık tarihinden itibaren basılı olarak yayımlamaya başladık.

Masalarınıza kadar basılı olarak, e-posta/haberleşme hatları üzerinden PDF formatında e-gazete ile SES’i sizlere ulaştırmaya, okurlarımızla yeniden buluşturmayı sürdürüyoruz. Yayın tarihleri ile ilgili İskenderun’da bizimle birlikte toplam 7 vasıflı gazetenin pandemi döneminde vardığı anlaşma ile haftada 2 gün yayın uygulaması halen devam ediyor. Bu yayın periyodunda SES, haftanın çarşamba ve perşembe günleri basılıyor.

Depremin ardından ‘evimizin bahçesindeki’ geçici ofisimizi geride bıraktık, Çay Mahallesi Namık Kemal caddesindeki yeni konteyner ofisimizdeyiz artık. Akın Bodur, İstanbul’da daha yataklı tedavisi devam ederken verdiği katkıyı haber merkezinin içinden, yeni ofisimizden sürdürüyor. Habip Akdeniz arkadaşımız depremin ardından gönüllü olarak verdiği eski mesleğe dönüş kararı ile yazı işleri kadromuza katıldı. Bize katılan diğer bir arkadaşımız ise Hasan Ali İlday. Yazarlarımızla da güç ve yol aldık. 
***
Haftanın yayın gündemini halen sizlerin de bizlerin de en yakıcı konusunu 6 Şubat depremi ve sonrasındaki ‘her şey’in oluşturması sürüyor. 
Daha iki gün önce, ağır hasarlı olduğu için eski binamızdan çıkartamadığımız baskı makina ve ekipmanlarımızın üzerine binanın tavanı çöktü, üzerindeki molozlar, makinalarımızı biraz daha tahrip etti. 
Hataylı hala yıkıntıların arasında özetle… 
Hala ’55 bin insan neden öldü?’ sorusunun cevabını alamadık. 
Sorumlulukla yargılanan müteaahitler ve fenni sorumlular dışında cevap vermesi gereken kurum, kuruluşlardan da cevap bekliyoruz. İmar aflarından başlayarak, onca kurumun imzasını alan oturma izni verilen lüks konutlar, rezidanslarda binlerce hayatın kaybedildiği toplu konutlara… sahi sorumlu kim? Bu soruyu da yönelteceğiz.  
***
31 Mart seçimlerine doğru giderken bu seçimi de Nisan/Mayıs 2023 seçimlerinin olduğu gibi depremin sisinde yaşayacağız. 
CHP-AKP ve İYİ partinin birbirine, sol partilerin CHP’ye göre pozisyon aldığı bir süreci CHP, Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Lütfü Savaş adını açıklayarak geride bıraktı. Ama ‘garanti isme oynamak’ olarak yorumlanan bu açıklama daha çok tartışma götürecek görünüyor. 
Ancak gencecik hayatların mateminde yeni aday açıklamaları da önümüzdeki günlere ertelendi…
***
Adaylıklar açıklandıkça seçmen de; 
Hem yerel yönetimlerin toplanma alanlarından, meclislerinde, imar komisyonlarında aldıkları kararları, imar değişikliklerine, onay verdikleri -Arsuz Çayı taşkın alanında kalan inşaat dahil - her bir inşaat iznine…
Hem merkezi iktidarın imar aflarında imzası bulunan bakanlık yetkililerine, dayatılan inşaat tekniklerinin İskenderun’da sıvılaşan zemin üzerinde yıkılan, temeli adeta köklerinden sökülen rezidanslarına, 2. döneme karşın - kendi sloganları - ‘iktidar belediyesi’ ile hala buluşturulamayan İskenderun gerçeğini görmeye devam edecek. 
İstihdamdan, daire başkanlıkları atamasına kadar dağın ötesi-berisi ayırımını 26. dönemden bir Hatay milletvekili, “Ziyaretlerine gittiğimizde ayakta karşılıyorlar” kadar ‘naif’ bir yaklaşım bugün de cevaplanmaya muhtaç. “Daire başkanı yapılabilecek yeterlilikte birini gösterin o zaman’ yaklaşımı da öyle… 
Diyoruz ya Lütfü Savaş adının çevresinde başlayan tartışma partiler adaylarını açıkladıkça HBB’si, İskenderun’u, Antakya’sı Defnesi açıklandıkça yerel yönetimler/merkezi iktidar çevresinde sürecek. 
***
Bir gazeteciler gününü de ardımızda bıraktık. İskenderun’da adını meslek kuruluşu olarak öne koymaya çalışan derneklerde yapılan kutlama, kesilen pastalar, birlikte verilen fotoğraflardan dolayı meslektaşlarımız adına mutlu olduk. Ancak o fotoğraflardaki meslektaşlarımız arasında kaç kişinin bugünü adeta bayram olarak kutlattıran 212 sayılı yasa kapsamında istihdam edilip edilmediğini biliyor muyuz? 
 
Yeni haftaya merhaba diyoruz

Sadet Berkyürek