Dünya Sağlık Örgütünün tanımına göre menopoz; ovaryum işlevinin kaybolması ile kendiliğinden ve kalıcı olarak menstruasyon döneminin sona ermesi durumudur. Bu dönem herhangi bir hastalık olmayıp, her sağlıklı kadın için doğal ve kaçınılmaz bir süreçtir. Bu sürecin başlamasıyla meydana gelen hormonal değişiklikler ile birlikte obezite, kardiyovasküler hastalıklar, osteoporoz, diyabet gibi hastalıklara yakalanma riskini artırmaktadır. Bu risklerden korunmak veya riski en aza indirmek için bireyin yaşam kalitesini arttırıp sürdürülebilirlik sağlanmalıdır.
Bireyde yaş ilerlemesi ve başlayan menopoz sonrası yeterli enerji alımı büyük önem taşıyor. Özellikle kas kütlesinin azaldığı bu dönemde düzenli fiziksel aktivite ve yeterli karbonhidrat-protein alımına dikkat edilmesi gerekiyor. Düzenli yapılan fiziksel aktivite ve yeterli alınan karbonhidrat-protein sarkopeni dediğimiz kas erimesi riskinin azalmasına yardımcı olur.
Yeterli sebze ve meyve tüketimi özellikle de A vitamini (domates, havuç, koyu yeşil yapraklı sebzeler, tatlı patates, sarı ve turuncu meyveler..), C vitamini (portakal gibi turunçgiller, çilek, ıspanak, yeşil yapraklı sebzeler, domates kuşburnu, yeşil biber, asma yaprağı..) ve E vitamini (Yağlı tohumlar, soya, yeşil yapraklı sebzeler, baklagiller, bitkisel yağlar..) gibi antioksidanların alımı oldukça önemlidir.
Böbrek sağlığının korunması ve idrar yolu enfeksiyonları gelişiminin önlenmesinde günlük yeterli sıvı alımı sağlanmalıdır. Özellikle osteoporoz riskine karşı mineralli suları tüketmek kemik sağlığını destekleyecektir.
Tuz tüketimi bireyin tüm yaşam süresi boyunca dikkatli ve önerilen düzeyde tüketilmesi ile yaşam kalitesi arttırıyor. Özellikle menopoz döneminde fazla tuz tüketimi idrarla sodyum ve kalsiyum atımına neden olacağından osteoporoz riskini arttırabilir. Bununla birlikte hipertansiyon hastalığı riskinin artışını da destekler ve vücutta ödem oluşumunu neden olur. Bu nedenle günlük tuz tüketimi 5 gramı geçmemelidir.
Osteoporoz gelişimi riskinin önlenmesi veya riskin azaltılması için kalsiyum içeriği yüksek besinleri (süt ve süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler..) tüketiminin yanı sıra günlük D vitamini alımı da vücutta kalsiyumun işlenmesine ve kullanılmasına destek olmaktadır. D vitamininin en iyi kaynağı güneştir ve özellikle içinde bulunduğumuz yaz mevsiminde güneş ışınlarının dik geldiği saatlerde; 10.00-13:00, özellikle el ve ayak bileklerinizi güneşle direkt temas ettirerek, her gün düzenli olarak 15-20 dk güneşlenmeyi ihmal etmeyin. Pencere camı arkası ve kapalı giysiler güneş ışınlarının deri ile temasını engelleyeceğinden dolayı D vitamini alımını önleyecektir. dytcaglayucel@gmail.com


