Nurullah ER


KÖRLÜK

Nurullah ER


Romanlar edebi eserler olsa da iyi bir romancının hikayeleri, sosyal, fen bilimleri, tıp, matematik... alanında bilimsel kitap yazan akademisyenlerin kitaplarıyla boy ölçüşecek durumdadır.
Ben sosyal ve fen bilimlerinin konularını romanlarda okumayı ve öğrenmeyi daha çok severim.
Romanları sosyal ve fen bilimlerinin pratiğe yansıması olarak görürüm.
O konuları oradan öğrenmeyi daha çok severim.
Romanlarda; tarihi bir olay, ekonomik durum, siyaset, aşk, din... ve fen bilimlerinin, matematiğin konuları daha akıcı anlatılır. Sıkılırsın bir bilim kitabını okurken, ama bir romana başladığınızda bırakmak istemezsiniz. 
Körlük.
Portekizli yazar Jose Saramago’nun bir romanı.
1995’de yayınlanmış.
Dünyanın tek kutuplu dünyaya döndüğü yıllar.
Yazar, araba kullanmakta olan bir adamın, yeşil ışığın yanmasını beklerken ansızın körleşir. Körlüğü başvurduğu doktora bulaşır. Körlük, salgın bir hastalık olarak şehrin dört bir yanına yayılır. Öldürücü olmasa da tüm ahlaki değerleri yok eder. Toplum, görmeyen gözlerle cinayetlere, tecavüzlere, hırsızlıklara tanık olur. Körlükten kurtulan tek kişi doktorun karısı olur.
Yazar, tıbben mümkün olmayan bir körlük salgınını, şaşırtıcı bir üslupla kurguladığı görülür. Bilimsel yönü olan bir konuyu edebi metne dönüştürür. İdeolojik kimliğiyle romanı siyasal bir eleştiriye yöneltir.  Romanda adı bilinmeyen ülkenin yöneticileri körlük salgını ortaya çıkar çıkmaz aldıkları tedbirle salgına yakalananları halktan tecrit eder. Yetkililerin amacı hastaları tedavi ederek iyileştirmek değil, karantina altında kötü koşullarda olduğu yerde ölüme terk etmek, birbirine öldürtmek.
Yazar, dünyada yaşanan suçların, sosyal adaletsizliğin, cinsel istismarın, açlığın, haksızlığın ve kötülüklerin, savaşa karşı insanın nasıl kör olduğunu anlatmaya çalışır. Ve uygar dünyanın tüm coğrafyasında totaliter devletlerin yöneticilerini böylesi insan zulmüne kayıtsız kaldıklarını, bunu da gözlerini büyüyen iktidar hırsı olduğunu gösterir. Bu oluşumların felaketine ses çıkarmayan dini kurumları da sorumlu tutar.
Körleşmeyen doktorun karısını romana da kıskanmayan, tiksinmeyen, yardım etmekten, çare bulmada yorulmayan aydın tipi, körlük sonrası kurulacak düzenin böylesi olması gerektiği mesajın verir.
Jose Saramago’nun Körlük romanı liberal demokrasinin, uygulamada kapitalizmin insanlığın zor günlerinde nasıl vahşileşip, bir canavara dönüştüğünü ve kendi neslini çıkar uğruna yok etmek için hangi oyunlara başvurduğunu anlatan bir roman olarak tarihe geçmiştir.
Ekonomide siyasal liberalizmi anlatan bilimsel bir kitap olmasa da liberalizmin ne olduğunu roman olarak veren bir kitaptır.
Liberaller, “Liberalizm öldü, yaşasın liberalizm” diyerek, insanlık için her türlü kötülüğün sebebi olan liberalizmi politik manevralarla yaşatmaya çalışıyorlar.
Körlük romanı bence en çok ülkeleri yöneten siyasi iktidarların politikacıların okuması gereken bir kitap.