Tarih: 20.07.2017 10:45

“Yasama faaliyetinde katılımcılıktan uzaklaşıldı”

Facebook Twitter Linked-in

Sadet Berkyürek/SES

 Siyasal iktidarın bu hoyratlığı sayısal çoğunluğun verdiği ortam ve Türkiye Büyük Millet Meclisi İçtüzüğü´nün sağladığı imkânla kullandığını savunan Ahrazoğlu, AKP hükümetini ‘yasa yapma sürecinde katılımcı bir anlayıştan uzak, konjonktürel tepkilerle yasa tasarılarını hazırlamakta ve aceleci bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasalaşmasını istemekle´ de eleştirdi.
Bölge Adliye ve Bölge İdare Mahkemelerinin İşleyişinde Ortaya Çıkan Sorunların Giderilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı hakkında Milliyetçi Hareket Partisi Grubu adına TBMM´de konuşan Milletvekili Ahrazoğlu, adalet hizmetlerinin etkinleştirilmesi için devlet erk ve işlevlerinde yargıya yük getiren, verimliliği ve etkinliği azaltan unsurların ortadan kaldırılmasını istedi. Konuşmasının devamında iktidara yönelik eleştirilerini sürdüren Ahrazoğlu,
“Hükûmet yasa yapma sürecinde katılımcı bir anlayıştan uzak, konjonktürel tepkilerle yasa tasarılarını hazırlamakta ve aceleci bir şekilde Türkiye Büyük Millet Meclisinde yasalaşmasını istemektedir. Oysa yapılması gereken Türkiye Büyük Millet Meclisinden çıkan yasaların uygulanmasını sabırla takip etmek ve bir sorun çıkarsa tüm taraflarla birlikte yeni bir düzenleme yapmaktır' dedi. Ahrazoğlu, Meclis´te yerleşmiş yasa yapma teamülüne uyulmadan, ihtisas komisyonlarının görev alanlarına saygı duymadan, en hızlı şekilde nasıl yasalaşırsa onu tercih eden, yasama kalitesinin kalmadığı bir süreç yaşandığını vurguladı.

Yargı yeniden yapılandırılmalı
Yargının yeniden yapılandırılmasına ilişkin alınması gereken önlemler ve talepleri paylaştıklarını da sözlerine ekleyen Ahrazoğlu, “İnsanlarımızın adaletli ve hakkaniyetli bir sosyal düzen içerisinde yaşamasını sağlayacak hukukun üstünlüğü prensibinin hâkim kılınması, temel hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması, çeşitli güç unsurlarının hukuk devleti kurallarına göre sınırlandırılması suretiyle güçlünün değil, haklının korunması, toplumsal ahengin ve huzurun tesis edilmesi devletin temel görevleri olmalıdır' önermesinde bulundu. Getirilen yasa değişikliği tasarısına bu eleştiriler penceresinden yaklaştığını ifade eden ve düzenlemenin etkilerine dikkat çeken Ahrazoğlu, ‘Geciken Adaletin Adalet Olmadığı´ ilkesinden hareketle adil ve hızlı yargılamanın sağlanması için gerekli altyapının oluşturulmasının şart olduğunu belirtti.

“Yargı bağımsızlığı teminat altına alınmalı”
Bazı durumlarda iş yoğunluğu ya da diğer sebeplerden dolayı mağduriyetlerin oluştuğunu kaydeden Ahrazoğlu, “Teklifte yer alan 4´üncü maddeyle yapılan değişiklikle de hukuki veya fiilî nedenlerle bir dairenin kendi üyeleriyle toplanamadığı hâllerde ilgilerine göre diğer dairelerden üye görevlendirme görevi bölge idare mahkemesi başkanına verilerek hızlı ve etkili bir yargılamanın gerçekleştirilmesinin hedeflendiği belirtilmektedir. Konuyla ilgili temel çekince, kurul tarafından yapılan atamanın bölge idare mahkemesi başkanınca da farklı bir uygulamayla yapılabilir hâle getirilmesidir ancak ister kurul ister kişi sorumluluğunda olsun yargı bağımsızlığı teminat altına alınmadan yapılacak değişiklikler fayda sağlamayacaktır” diye konuştu.

“Hiç kimse yargı denetiminin dışında bırakılmamalı”
“Hiçbir organ, makam, merci, kişi ve baskı grubuna ayrıcalık tanınmayacak biçimde yargı bağımsızlığı tesis edilmeli, hiç kimse ya da organ yargı denetimi dışında bırakılmamalıdır” diyen Ahrazoğlu, yargı yetkisinin kullanılmasında hiçbir organ, makam, merci veya kişinin mahkemelere ve hâkimlere emir ve talimat vermemesi, tavsiye ve telkinde bulunmamasının temel ilke olması gerektiğini vurgulayarak, aksi takdirde kurula da kişilere de adaletin tecelli etmesi esnasında etki yapılabileceği uyarısında bulundu.




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —