"Taş ocağı istemiyoruz"

Sarıseki Mahallesi Muhtarlığı önünde düzenlenen 'bilgilendirme toplantısına' katılan mahalle halkı, "Taş ocağı istemiyoruz" dedi.

İSKENDERUN 15.04.2025 17:34:00 0

Akın Bodur/İskenderun
İskenderun'un Sarıseki Mahallesinde ve yerleşim alanına kurulmasına izin verilen ve Ocak ayında kapasite artışı isteyen Alçısan Mad. Nak. İnş. Petr. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti.'ne ait taş ocağına yöre sakinleri tepki gösterdi. Sarıseki Mahallesi Muhtarlığı önünde düzenlenen 'bilgilendirme toplantısına' katılan mahalle halkı, "Taş ocağı istemiyoruz" dedi. Yörede ruhsatı aldığı belirtilen iki taş ocağı olduğunu da ifade eden mahalle muhtarı Özcan Kayar da 700 metre mesafedeki taş ocağının kendileri için önemli olan tarihi ve kutsal yerlerden mezarlık, 'kızlar kabrine' zarar verdiğini, yörede yaşayanlarda sosyal ve psikolojik patlamaya yol açtığını söyledi. Firma, mevcut 237.500 ton/yıl maden üretim kapasitesinin 2.940.000 ton/yıla, mevcut 237.500 ton/yıl kırma-eleme tesisi kapasitesini de 399.600 ton/yıla çıkarmayı hedefliyor. 

Denizciler, Karayılan, Akarca ve Bekbele mahallesi muhtarları, İskenderun'da örgütlü bazı meslek kuruluşu ve sivil toplum örgütü yöneticilerinin de katıldığı protesto ve basın açıklamasında konuşan Sarıseki Mahallesi Muhtarı Özcan Kayar, 6 Şubat depremini yaşayan kentte, taş ocağının her patlamasında özellikle çocuklar, yalılar, hastalar ve kadınların korktuğunu, bu insanlarla sosyal ve psikolojik deprem etkisi yarattığını söyledi. Muhtar Kayar, "Bu taş ocaklarının bölgemizin içerisinde aktif hale gelmesini asla ve asla istemiyoruz, biz buna izin vermiyoruz. Bu konuda hukuk mücadelemizi, anayasa ve hukuk çerçevesi içerisinde sürdüreceğimizden hiç kimsenin şüphesi olmasın" dedi.

“Taş ocağı fay hattı üzerinde”

Taş ocaklarını istemediklerini anlatan muhtar Kayar, "Bunun nedenlerinden biri, taş ocağı yerleşim yerlerine çok yakın, en fazla 700 metre mesafede. Ve fay hattı üzerinde. Oradan beslenen sularımız var. Orada bizim tarihi mağazamız, tarihi ziyaretlerimiz var. Bu bölgede ocağının olması mantıklısız diye algılıyorum. Ve buna karşı mücadelemiz her ortamda sürecek. Her eylem anayasal ve hukuk çerçevesinde olacak. Ve bu karşı tarafta boyun eğmek veya onların doğasına hareket etmek değildir. Bende geri vites de yoktur, ben dik dururum. Sizlerin haklarını savunmak için elimizden geleni her şeyini yapacağımızdan şüpheniz olmasın. Muhtarlığı bu mücadelede yalnız bırakmadığınız sürece bizler bu taş ocağı mücadelesini kazanırız" diye konuştu.

"Taş ocağı istemiyoruz" 

Sarıseki Mahallesi sakinlerinden Hacı Dönmez, taş ocaklarının ziyaret ve mezarlığı tehlike altında bıraktığını, patlamaların bölgedeki su kaynağına zarar vereceğini ifade etti. Dönmez, "Taş ocağına en yakın benim evim. Her patlamada Gölcük depremini, 6 Şubat depremlerini yaşıyorum" dedi. Nurcan Demirci de astım hastası olduğunu ve taş ocağının sadece kendisinin değil, bölge halkının sağlığını olumsuz etkileyeceğini belirterek, "Taş ocağı istemiyoruz" dedi. "Direne direne kazanacağız" slogan atan mahalle sakinleri ise "Her sarsıntıda. her patlamada dağlarımız, yeşilliklerimiz yok oluyor. Değerlerimiz yok gidiyor, derelerimiz taş doluyor. Ve burası çok çirkin görüntüye dönüşüyor. Her patlamada çocuklarımız korkmaya devam ediyor. Buraya taş ocağı istemiyoruz" diye konuştu. Sarıseki Mahallesi eski Muhtarı Serkan Saygılı da taş ocağına ilişkin su kaynağı nedeniyle DSİ'nin olumsuz raporu olduğunu ifade etti. Akçay Çevre ve Sosyal Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Bebek de "Mücadele, birlikte yürütülen bir yaklaşımdır. Bu mücadelede birlikteliği sağlar ve sürdürürseniz bu işin üstesinden gelirsiniz. Biz sizin yanınızdayız" değerlendirmesini yaptı.

Firma, 2.940.000 ton/yıl kalker hedefliyor

Sarıseki Mahallesinin Kurşundağ sırtı mevkiinde kurulan Alçısan Mad. Nak. İnş. Petr. Ür. San. ve Tic. Ltd. Şti., 9.960.000 lira bedelli projenin ÇED raporunda, 9,92 hektarlık alandaki 237.500 ton/yıl maden üretim kapasitesini 2.940.000 ton/yıla, mevcut 237.500 ton/yıl kırma-eleme tesisi kapasitesini de 399.600 ton/yıla çıkarmayı hedeflediğini belirtiyor. 

Firma, 21 Ocak 2025 tarihinde hazırlanan 358 sayfalık ÇED başvuru dosyasında şunlara yer veriliyor: “Bölgedeki gerekli olan hammadde talebinin artması (özellikle kırılmamış tüvenan kalker ihtiyacı), sahada üretilen kalkerin talebini de artırmıştır. Söz konusu hammadde talebin karşılanması amacıyla mevcut kapasitenin artırılması zaruriyeti doğmuş olup bu nedenle mevcut 237.500 ton/yıl maden üretim kapasitesinin 2.940.000 ton/yıl’a çıkarılması hedeflenmiştir. Mevcut 237.500 ton/yıl kırma-eleme tesisi kapasitesininde ise 399.600 ton/yıl’a çıkarılması hedeflenmiştir. Planlanan kapasite artışı ile birlikte sahada tatlatmalı ve basamaklı olarak açık işletme yöntemiyle gerçekleştirilecek olan toplam 2.940.000 ton/yıl ton/yıl kalkerin; 399.600 ton/yıllık kısmı kırma-eleme tesisinde boyutlandırılması sonrası bölgede gerek altyapı işlerinde gerekse yol yapımı ve beton üretim tesislerinde gerekli olan hammadde talebinin karşılanması amacıyla satılacak olup, geri kalan 2.540.400 ton/yıllık kısmı ise herhangi bir işleme tabi tutulmaksızın tüvenan olarak direkt satışa sunulacaktır. Proje; bölgede gerek altyapı işlerinde gerekse yol yapımı ve beton üretim tesislerinde gerekli olan hammadde talebinin karşılanmasında önemli bir yere sahip olacaktır. Bölgede hammadde talebinin artması, sahada üretilen kalkerin talebini de artırmaktadır. Bu talebin karşılanması amacıyla mevcut kapasitenin artırılması öngörülmüştür. Bölgedeki hammadde talebinin karşılanması amacı ile yapılacak üretim artışı, yaratacağı katma değer ve istihdam artışı aynı zamanda bölgenin sosyo-ekonomik kalkınmasına da olumlu yönde katkı sağlanmış olacaktır. Kalker; dünyada önemli bir endüstriyel hammadde olup, gerçekleştirilecek bu proje sayesinde maden kaynaklarının ülke ekonomisine kazandırılması sağlanacaktır. Oldukça geniş bir kullanım alanı bulunan kalker (kireçtaşı) sedimanter bir kayaç olup, çeşitli sanayi dallarında kullanılmakta ve bu alanlarda önemli bir yer teşkil etmektedir. Kalker, özellikle inşaat sektörü başta olmak üzere, kırma taş olarak yol kaplama malzemesi, asfaltla agrega teşkil ederek yol kaplamada, demir-çelik ve çimento sanayinde, metalürjide, şişe cam sanayinde, toprak ıslahında, toprağın asitliğini düzeltme ve bitki gelişimini kolaylaştırmada, seramik, boya ve kâğıt endüstrisinde, şeker ve kimya sanayinde, içki, yağ, soda, gübre lastik yapımında kullanılmaktadır.”

Firma, proje dosyasında alanın Sarıseki Mahallesi, Erikli mevkiinde yer alan yayla evlerine ait en yakın konuta kuş uçuşu 555 metre, Sarıseki Mahallesindeki en yakın konuta kuş uçuşu 1.550 metre mesafede, Atik Mahallesindeki en yakın konut a da kuş uçuşu 2.000 metre mesafede bulunduğunu ifade etti. Sarıseki sakinleri ise toplantına mesafenin 700 metre mesafede olduğunu belirtti.

Anahtar Kelimeler: " ocağı istemiyoruz"

HBB'den grevdeki işçilere destek

Akçalı Meydanı açıldı

Hukuka değil, toz bulutuna yenildi

Amaç, 1 yılını paylaşımla değerlendirdi

"Vatandaşın feryadını duymanın zamanı gelmiştir"

68 konuta 'boşaltın' tebligatı

Öğrenciler, öğretmenlerini istedi

Zirai don, üreticiyi etkiledi

"Taş ocağı istemiyoruz"

Katledilen kadınlar için sessiz oturdular

Meslekte 30 yılı doldurdular

Belen Erasmus ekibi Portekiz kursuna katıldı

Dik, Footvolley başkan yardımcı

“Deprem sonrası şiddet arttı”

Yayman, yeniden baş temsilci

  • BIST 100

    10853,49%0,99
  • DOLAR

    40,68% 0,07
  • EURO

    47,07% -0,18
  • GRAM ALTIN

    4415,04% 0,46
  • Ç. ALTIN

    7061,38% 0,32