İskenderun/SES
Samandağlı Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları Oruç, Belen´de başlayan ve İskenderun ile Arsuz´a da görülen yangınları önergeyle parlamentoya taşıdı. Oruç, önergesinde, 'Yangının çıkış nedeni titizlikle araştırılacak mıdır? Soruşturma süreci şeffaf ve hızlı bir şekilde yürütülecek midir? Soruşturma sonucu şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Bölgede yaşanan yangınlarda net olarak ne kadar büyüklükte alan zarar görmüştür?' sorularına da yer verdi. HDP, Belen, İskenderun ve Arsuz´da yaşanan yangın ve ihaleye çıkarılması planlanan maden sahası alanlarında inceleme yapmak üzere Hatay´a milletvekillerinden oluşan inceleme heyeti gönderdi.
Belen´in Sarımazı Mahallesi kırsalındaki ormanlık alanda 9 Ekim sabahı başlayan yangının iki günde kontrol altına alınabildiğini, kuvvetli rüzgar nedeni ile yangına müdahalede zorlanılması üzerine, yangının kısa sürede çevreye ciddi şekilde yayılıp yerleşim yerlerini etkilediğini ifade eden milletvekili Oruç, TBMM Başkanlığına verdiği, Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli tarafından yazılı olarak cevaplandırılmasını istediği öneresinde şunlara yer verdi: 'Arsuz ve İskenderun ilçelerine sıçrayan yangın nedeni ile Belen-İskenderun kara yolunun bir bölümü de trafiğe kapatılmıştır. Sosyal medyaya yansıyan görüntüler nedeni ile tüm ülkenin adeta yüreği yanmış, farklı yerlerde sıçramaya mahal vermeyecek şekilde çıkan yangınların nedeni üzerinden ciddi şüpheler ve iddialar olmuştur. Yangınla ilgili Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli; Hatay´daki orman yangınının 300-400 hektarlık bir alanı kapsadığını belirterek, ´Yangından 7 daire, 11 müstakil ev, 14 iş yeri, 8 fabrika, 4 araç, 3 depo, 35 arı kovanı ve 70 vatandaşımız etkilendi. Hasar tespit çalışmaları yangın bittikten sonra devam edecek´ aktarmıştır. Hatay´daki yangının kontrol altına alındığını belirten Pakdemirli, yangının çıkış nedeni ile ilgili olarak valilik tarafından çalışmaların yürütüldüğü ve ilk olarak 4 şüphelinin gözaltına alındığı, ikisinin savcı tarafından serbest bırakıldığı ve 2 yeni daha şüpheli hakkında işlem yapılacağı bilgisini vermiştir. Hatay´daki bu yangının, daha önce 8 Eylül 2020 tarihinde yine soru önergesi ile gündeme getirdiğimiz Samandağ´daki yangının 7 Eylül´de yapılması planlanan Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü (MAPEG) ihalesinin hemen öncesinde gerçekleşmesinde olduğu gibi; söz konusu bölgede yapılacak olan maden projesi varlığı bölgede yaşayan yurttaşlarda yangının maden projesi ile ilgili olabileceğine dair şüpheler uyandırmıştır. Hatay Valiliği Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, köylere gönderdiği 30 Eylül tarihli resmi yazıda 12 Ekim tarihinde Arsuz ilçesine bağlı Hüyük Mahallesinde krom madeni projesi ile ilgili ÇED toplantısı yapılacağını duyurmuştur, bir gece önce Valilik tarafından toplantının ertelendiği iletilmişse de bölgede maden istemeyen halk 12 Ekim´de Hüyük´te toplanmış ve tepkisini ortaya koymuştur. Hüyük Mahallesi Muhtarı Rıdvan Ani, ´Yaşam alanlarımız maden için yok ediliyor. Hatay´da iki hafta kadar önce güney yamaçları yakıldı. Şimdi kuzey yamaçları´ demiştir. 1950 yılında çıkan 6831 sayılı orman yasası, 2002 yılına kadar sadece 14 kez değişirken AKP iktidarı sürecinde 41 kez değişikliğe uğramıştır. Orman yasası ile ormanlık alanların amaç dışı kullanılması sağlanmıştır. Kentleşme adına, 2-B arazisi olarak orman dışına çıkartılan bu ve benzeri yerlerin yapılaşmaya açılması bu tür tehditlerin yaşanmasına ve yangınların çıkmasına sebep olmaktadır. Anayasanın 169´uncu Maddesi Ormanları Korumak ‘Devletin ve vatandaşların görevidir´ sorumluluğunda en çok iktidara görev düşmektedir. Bu sorumluluk gereğince önlemler alması, düzenlemeler yapması gerekmektedir. Rant uğruna orman alanlarının maden aramalarına açılması, turizm yatırımlarına açılması ve/veya kiralanması işlemlerinden bir an önce vazgeçilmelidir. Yurttaşların ormanlık alanın vasfı dışında hiçbir müdahaleye açık olmayacağı yönündeki talepleri karşılanmalıdır.'
Pakdemirli´ye 11 maddelik soru
Milletvekili Oruç, Tarım ve Orman Bakanı Pakdemirli´nin yanıtlamasını istediği önergesinde şu sorulara yer verdi: 'Kontrol altına alındığı bilgisi paylaşılan yangın, Orman Genel Müdürlüğü internet sitesinde neden ´devam ediyor´ olarak gözükmektedir? Yangın neden halen söndürülememiştir? Yangının çıkış nedeni belirlenebilmiş midir? Yangının çıkış nedeni titizlikle araştırılacak mıdır? Gözaltına alınan şüpheliler hakkındaki süreç hangi aşamadadır? Soruşturma süreci şeffaf ve hızlı bir şekilde yürütülecek midir? Soruşturma sonucu şeffaf bir şekilde kamuoyu ile paylaşılacak mıdır? Bölgede yaşanan yangınlarda net olarak ne kadar büyüklükte alan zarar görmüştür? Kaç tane ve hangi cins ağaç-bitki yanmıştır? Zarar gören tüm canlılar için tespit çalışması yapılacak mıdır? Evleri, işyerleri, bahçeleri, araçları vs. yanan yurttaşların zararları karşılanacak mıdır? Yangın bölgesinde yaşayan yurttaşlar için alınan önlemler nelerdir? Yangınlarda oluşan maddi ve manevi kayıpları önlemek üzere kentsel yerleşimlere açılan alanlar ile orman alanları arasında koruma bandları oluşturmak üzere çalışmalarınız olacak mıdır? Yangın sonrasında bölgedeki ekosistemi yeniden canlandırabilmek için çalışmalarınız var mıdır? Varsa nelerdir? Çıkan yangınların, son dönemde Türkiye´de bazı bölgelerin maden sahası olarak ilan edilmesiyle ilişkisi var mıdır? 12 Ekim´de yapılması planlanan krom maden projesi için ÇED toplantısı duyurusu yapılan bölgede yangının çıkması tesadüf müdür? Yangın alanları ve çevresinde hangi maden ruhsatları vardır? Anayasa´nın 169. Maddesinde “yanan orman alanı yeniden orman haline getirilir” hükmü yer almaktadır. Bu yükümlülük tarafınızca denetlenmekte midir? Yanan ormanlık alanların kesinlikle imara açılmaması için özel önlemler almayı planlıyor musunuz?'