Akın Bodur/İskenderun
Adanalı öykü yazarı Cabir Özyıldız (45), eserlerinde, içinde yaşadığı toplumda görmezden gelinen ve yoksulları, kendi edebiyat anlayışına göre hikayeleştirerek, kitaplarında yer verdiğini söyledi. Özyıldız, "Acımanın dışında, eserlerimdeki insan tiplemelerini, onların kendi koşulları içerisinde irdeleyerek, sosyal, siyasal, ekonomik açıdan değerlendiriyorum. Onu (karakterleri) anlamaya çalışıyor, ve kendi bakışımla destekliyorum" dedi.
"Anlatım üzerine yazılan hikayeler de var, gösteren hikayeler de" değerlendirmesini yapan öykü yazarı Özyıldız, "Büyük insanların hikayeleri yoktur. Hikaye, küçük insanların yaşamındadır. Ben de bunu şiar edindim ve eserlerimde uygulamaya çalıştım" değerlendirmesini yaptı.
“Eserlerimde umut bulunuyor”
Yazar Özyıldız, "Edebiyat, anlama ve anlatma çalışmasıdır. Edebiyat alanında kendimi, toplumsal gerçekçi olarak adlandırıyorum. Ve kalemimi en alttakilerden yana kullanıyorum, ama yer altı edebiyatı (edebiyatta, toplumsal yapıya bir eleştiri niteliğinde bir edebi tür) yapmıyorum. Zaten umudun olduğu yerde yeraltı edebiyatı olmaz, yeraltı edebiyatından bahsedilemez. Benim eserlerimde umut bulunuyor. Eserlerimdeki insan tiplemesini, içinde bulunduğum, içinde yaşadığım toplumdan alıyorum" düşüncesini paylaştı.
“Edebiyat, satır arasında mesajlar verir”
Ayna İskenderun Kültür ve Sanat Derneği'nin hafta sonu düzenlediği "İskenderun Kent Sohbetleri"ndeki söyleşide katılımcılara seslenen ve kitaplarını imzalayan Özyıldız, şunları söyledi: "Edebiyat bize bir şey öğretmez ama yol gösterir. Nedenlerini açıklar ama bizi bir öğretici gibi eğitmez. Edebiyat, satır arasında mesajlar verir."
Dernek başkanı Recep Yıldırım da yılda 34'e varan etkinlikler yaptığını ifade etti. Yıldırım, "Etkinlikler, insan ilişkilerinin biraz daha derli toplu hale gelmesine katkı sunuyor" değerlendirmesini yaptı.