Tarih: 02.11.2022 16:54

Öğretmenlerden grev halayı

Facebook Twitter Linked-in

Akın Bodur/İskenderun
İskenderun Belediyesi 4 nolu Sosyal tesisi önünde düzenlenen basın toplantısında bir araya gelen öğretmenler Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer'e seslenerek, Öğretmenlik Meslek Kanunu'nun iptal edilmesini istedi. 
"Birleşe birleşe kazanacağız; Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiç birimiz; Zafer direnen öğretmenin olacak; Direne direne kazanacağız; Öğretmeniz haklıyız kazanacağız; Öğretmen uzmandır kimse bunu tartışamaz" sloganları arasında konuşan ve MEB Özer'e "Öğretmenleriniz konuşuyor. Sayın bakan kulağını aç ve iyi dinle" ifadesiyle seslenen Eğitim İş Sendikası Hatay 2 Nolu Şube Başkanı Hüseyin Ateş, "Bugün eğitim emekçisinin, haksızlıklar karşısında susmayacağını, baskılara boyun eğmeyeceğini, mesleğinin onuruna, çocuklarının geleceğine sahip çıkacağını göstermenin günüdür. Bugün 'artık yeter' demenin Fakir Bayburt'un ifadesiyle 'ders vermenin', bizi hafife alanları uyarmanın günüdür" dedi. 

"Kanun, eğitim sistemi açısından tehdit"
Öğretmenliğin zaten bir uzmanlık mesleği olduğunu anımsatan Ateş, "Her öğretmen uzmandır, diploması da uzmanlık belgesidir. Siz kendi diplomalarınıza bakın, dedik. teslim edilmesi gereken haklarımızı yeni ve keyfi şartlara bağlayan, ezbere dayalı bir sınav sonucunda bizi yeni sıfatlarla ayrıştıracak olan, okullarda çalışma barışını bozacak ve öğretmenin mesai saat dışındaki vaktini de gasp etmeye niyetli bu kanun, sadece eğitim emekçileri açısından değil, eğitim sistemi açısından büyük bir tehdittir" diye konuştu. Türkiye sendikal mücadele tarihinde benzeri olmayan bir ortak birlikteliği oluşturduklarını anlatan Ateş, şunları söyledi: "Bugün 14 eğitim sendikası olarak üretimden gelen gücümüzü kullanacak, iş bırakarak kararlılığımızı gösterecek,'ders vereceğiz'. Bir başöğretmenin kurduğu ülkede eğitim emekçisini değersizleştirmek, Başöğretmenimizin yeni nesillere emanet edecek kadar güvendiği öğretmenlerin uzmanlığını kendi yeterliliğine bakmadan teste tabi tutmak, öğrencileri anayasal hakları olan laik, bilimsel ve kamusal eğitimden mahrum bırakmak kimsenin haddi değildir."
Bazı siyasi parti ve sivil toplum kuruluşlarının yöneticilerinin de katılımla destek verdiği açıklamada konuşan Eğitim Sen İskenderun Şube Başkanı Mustafa Ünsal da, meslek itibarı, hakları ve gelecekleri için eğitim emekçileri olarak iş bıraktıklarını söyledi. Ünsal, "Öğretmenlik mesleğini itibarsızlaştıran, öğretmenlerin ekonomik sorunlarına çözüm üretmeyen, eşit işe eşit ücret ilkesini ortadan kaldıran, öğretmenler arasındaki ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştiren Öğretmenlik Meslek Kanunu düzenlemesine yönelik yoğun tepkilere rağmen, MEB ısrarla somut bir adım atmamaktadır" dedi. Aynı işi yaptıkları halde farklı statü ve maaşlarla çalışmak zorunda kalan ülkede başka bir meslek grubu olmadığını belirten Ünsal, "Öğretmenler arasında halen var olan aday, sözleşmeli, kadrolu, ücretli ayrımına yenilerini eklenirken, eğitim sisteminin rekabetçi ve eleyici yapısına öğretmenlik mesleği de eklenmek istenmektedir. 

Öğretmenlerin, eğitim emekçilerinin çalışma ve yaşam koşullarına ilişkin sorunları Milli Eğitim Bakanlığı’nın gündeminde değildir. Yıllardır ekonomik, sosyal ve özlük haklarımıza ve geleceğimize yönelik taleplerimiz görmezden gelinmekte, insanca yaşam ve insan onuruna yakışır ücret taleplerimiz yok sayılmaktadır. Öğretmenlerin mesleki birikimini ve niteliğini yok sayan kariyer basamakları uygulamasının öğretmenlik mesleğinin saygınlığını daha da düşürmesine karşı hiçbir eğitim emekçisinin, eğitim alanında örgütlü hiçbir sendikanın sessiz ve tepkisiz kalması beklenemez" değerlendirmesini yaptı.

"Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı"
Eğitim alanında örgütlü sendikaların taleplerini sıralayan ve bunlar arasında "19 Kasım tarihinde gerçekleşecek kariyer sınavının iptal edilmesi. Eğitim öğretim yılına hazırlık ödeneğinin ayrım gözetmeksizin tüm eğitim çalışanlarına bir maaş tutarında ödenmesi. Tüm eğitim çalışanlarına yoksulluk sınırının üzerinde bir ücret artışı sağlanmasına ilişkin düzenleme yapılması. Kamuda mülakat uygulamasına son verilmesi. Tüm eğitim çalışanlarına sosyal devlet ilkesi gereği ayrım yapılmaksızın; giyim, ulaşım, barınma, beslenme, yakıt, kira yardımı yapılması ve aile çocuk yardımı tutarlarının iyileştirilmesi"ni de sıralayan Ünsal, açıklamasını şöyle sürdürdü: "Taleplerimiz sadece ortak metne imza atan eğitim sendikalarının değil, tüm eğitim ve bilim emekçilerinin talepleridir. Bugüne dek görmekteyiz ki Milli Eğitim Bakanlığı eğitim alanında örgütlü sendikaların sesini duymamakta ısrar etmekte, bugüne kadar her konuda olduğu gibi, Öğretmenlik Meslek Kanunu konusunda da bildiğini okumayı sürdürmektedir. Eğitim emekçilerinin ihtiyacı kariyer değil, insanca yaşayacak ücret, sağlıklı çalışma koşulları ve güvenli gelecektir. Milli Eğitim Bakanlığı’na çağrımız; kariyer basamakları sınavını yapmaması ve Öğretmenlik Meslek Kanunu’nu bütün sonuçlarıyla birlikte derhal iptal etmesidir. Eğitim sendikalarının ortak sesi duyulmalı, yapılan yanlıştan çok geç olmadan geri dönülmelidir. Kariyer basamakları sınavının iptali, Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun yeniden düzenlenmesi, yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret artışı, güvenceli iş, kamusal ve demokratik eğitim mücadelesini sürdürmeye kararlılıkla devam edeceğiz."




Orjinal Habere Git
— HABER SONU —