´Doğa rant uğruna tahrip ediliyor´

Sanayileşme, hızla çoğalan dünya nüfusuna bağlı olarak artan tüketim sonucu yaşanan çevre kirlenmesinin artık insan sağlığını tehdit eden boyutlara ulaştığını belirten Hatay Milletvekili Birol Ertem de, doğanın rant uğruna tahrip

7.06.2017 10:13:57 0
´Doğa rant uğruna tahrip ediliyor´

 

Milletvekili Ertem, şu açıklamayı yaptı: 'İnsanların daha sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşaması, çevrenin korunması ve iyileştirilmesi için gösterilen gayretler yetersizdir. Unutulmamalıdır ki, çevreye verilen zarar aslında insanlığa verilen zarardır! Günümüzde rant uğruna ormanlar yağmalanıp, yerine beton binalar dikiliyor. Hidro Elektrik Santraller´lerle (HES) acımasızca doğa tahrip ediliyor. Rant uğruna Türkiye´nin ormanlık alanları ´taş ocaklarıyla´ doldu. Ancak siyasi iktidar halkın haklı sesine kulak tıkıyor. Doğal güzellikleri ile ülkemizin en müstesna bölgelerinden biri olan Hatay´da son yıllardaki plansız ve sağlıksız sanayileşmenin insan sağlığını tehdit eder boyutlara ulaştığının inkar edilemeyecek bir gerçektir. Dört tarafımızı saran taş ocakları, halen faaliyette olan ve sayısı her gün artarak değişen kurulmak isten termik santrallerle zehirlenirken, kaderine terk edilen, kanal görünümünden kurtulamayan Asi Nehrimizle, yok edilen ağaçlarımızla, tarihin en büyük çevre katliamları yapılmaktadır.'

Ertem: Hatay ölüyor
Milletvekili Ertem, açıklamasını şöyle sürdürdü: 'Hatay ölüyor, Hatay can çekişiyor. Hali hazırda bu bölge yeterince kirli. Çünkü İskenderun Körfezi Türkiye´nin en önemli sanayi bölgelerinden biri. Hatay´da tarım arazileri kurşun, cıva, kadmiyum gibi ağır metaller; arsenik ve boya gibi zehirli kimyasallarla kirlenirken, Termik santrallerin büyük katkı sunduğu hava kirliliği solunum, kalp krizi, felç, akciğer kanseri ve alt solunum yolları hastalıklarına yol açmaktadır. Yaşamı tehdit eden termik santraller, nükleer santraller, HES´ler, zehir saçan madencilik faaliyetleri, mermer ve taş ocakları, baz istasyonları ve atıklarıyla doğayı zehirleyen tesisler karşısında durup direnmek insan ve çevre sağlığının yok edilmesine karşı verilecek en büyük mücadeledir. Son günlerde Zeytin ağaçlarımızın koruma kalkanı olan 3573 sayılı kanun, değişiklik talebiyle yeniden gündeme getirilmiştir. Zeytincilik kanununda öngörülen değişikliğin yapılması hem çevremize hem de ülke zeytinciliğine büyük ve geriye dönüşü olmayacak zararlara yol açması, tabiatın, canlıların yaşam alanlarının, ekosistemin ve ülkemiz zeytinciliğinin yok edilmesi anlamına gelmektedir. İspanya, İtalya, Yunanistan gibi üretici ülkelerde zeytinlikler koruma altına alınırken, zeytin ağacının ana vatanı Türkiye´de zeytinliklerin yok edilmesi kabul edilemez bir durumdur. Sağlıklı, yaşanabilir, yeşil, daha güzel bir dünya için çocuklarımıza torunlarımıza sağlıklı bir gelecek bırakabilmek için bir an önce ´doğa katliamlarına´ son verilmelidir.'

HBB'den grevdeki işçilere destek

Akçalı Meydanı açıldı

Hukuka değil, toz bulutuna yenildi

Amaç, 1 yılını paylaşımla değerlendirdi

Tarihi hamam yıkımda da hasar aldı

Mimarlar çağrı: Süre uzatılmalı, destek arttırılmalı

Plana itirazın son günü 20 Haziran

Gülcihan’a arıtma tesisi geliyor

İş insanı Atilla Demirkent yaşamını yitirdi

TOKİ, Arsuz'da arsa satıyor

Arsuz'da yoğunluk yine 'zirveye' ulaştı

Kurban Bayramı kutlandı

Otogarda 'bayram denetimi'

Resmi bayramlaşma bugün

Hatay’da kuraklık kapıda

  • BIST 100

    11000,26%6,06
  • DOLAR

    41,32% 0,06
  • EURO

    48,67% 0,19
  • GRAM ALTIN

    4889,00% 0,10
  • Ç. ALTIN

    7888,34% 0,00