Antakya/SES
CKD Genel Başkanı Prof. Dr. Oygür, uyuşturucu ile mücadelede eğitim seferberliği başlattıklarını ve bu mücadelede başta anneler olmak üzere ülke yönetiminde bulunanlar ve kurumlara önemli görevler düştüğünü ifade etti. Devletin uyuşturucuya karşı mücadelesini desteklediklerini, Hatay´ın sınır ili olması nedeniyle uyuşturucu kaçakçılığının yapıldığı yerlerden biri olduğunu anlatan Oygür, 'Bütün doğrularımızla tam bağımsızlık oluşturabiliriz' değerlendirmesini yaptı. Oygür, 'Anneler hareketini ve bu çalışmayı neden başlattık? Bu çalışma bağımlılığı tedavi çalışması değildir. Bu bizim haddimiz değil, işimiz de değil ve bizim boyumuzu aşan bir iş. Bağımlı gençlerin kurtarılması devlete ait bir iş. Dernek, uyuşturucuyu önleme de görev yapmaktadır. Uyuşturucuyu önlemde ve koruyucu esas aile olduğunu ortaya koyalım. Uyuşturucuda aile ama esas öne çıkardığımız çocukla özel bağlarından ötürü annedir. Biz aile bağlarımızdan ötürü uyuşturucuda Avrupa ülkelerinden daha gerideyiz. Sistem çocukların aileden kopmasını istemektedir. Bu düşünceyi masa çalışmalarında saptadık. Sahadan aldığımız çalışmalarda bu kampanyaya orta yaş grup daha çok ilgi gösterdi. Onların yüreklerinde hala aile değerleri vardır. Gençler ise bunlar ´ıvır, zıvır şeyler´ tespitini ortaya çıkarmıştır. Uluslararası şirketler uyuşturucu ilgili mücadeleden hoşlanmaz. Onlar aile bağları kopan gençleri daha çok tuzaklarına düşürür. Emperyalist devletler milli devletin zayıflamasını ister. Bu yollardan biri emperyalizm silahları ile girip bunu yapması. Bu topluma ve durumuna göre yapılıyor. Bir yolla toplumu çürütme amacı bulunmaktadır. Çürütmek için de aile değerlerini yok etmek ve küçültmek gerekir. Bu değerleri anlamsızlaştırarak, yok ederek gençliği kendilerine çekerler. Avrupa´dan birkaç yüksek uyuşturucu yakalayan ülkelerden biriyiz. Uyuşturucu baronları ülkemize bol bol uyuşturucu sokmaya gayret etmekte. Bu sistemi yürütenler ‘özgürsün; çek kafanı dünya böyle güzel´ yaklaşımıyla uyuşturucuyu özendirmektedir. Uyuşturucuya esrardan başlatıyorlar. Esrarın şöyle bir yalanı vardır; Esrarın bitkiseldir ve kimyasal değildir. Ama esrar etken maddesi kimyasal madde içerir. Bu nedenle esrarın ot olduğu ve kimyasal madde olmadığı anlamına gelmez. Ve esrar ‘bağımlılık yapmaz´ diyorlar. bu da kocaman bir yalan. Esrarda bağımlılık diğer ağır uyuşturuculara göre biraz daha zaman alır. Bunun dışında bir farkı yok. Bütün uyuşturucular gençliğe zarar vermektedir' diye konuştu.
Toplantının açılışında konuşan CKD Hatay Şube Başkanı Filiz Akın, mücadelelerinin ilgi görmesini sevindirci bulduğunu ve bunun devam ettirilmesi gerektiğini ifade etti. Konferans öncesi bir skeç sunan sanatçı Mansur Er de, uyuşturucunun insanlık tarihindeki başlangıcı, gelişmesi ve emperyalizmin uyuşturucudaki yerini anlatan oyun sundu.