Ailesi Hatay´ın Belen ilçesinde ikamet eden öğrenci Enes Kara, intihar öncesi yazdığı notta, 'Özgür hissetmiyorum, 24 saatte kendime ayırabildiğim 3 saat falan. Buna ek olarak dönem sonlarında okuma programları oluyor ve bir hafta boyunca sabahtan akşama kadar buradaki kitaplardan okuyorsun, telefonuna falan da el koyuyorlar' ifadesine yer verdi.
Gül´den Kara ailesine taziye ziyareti
Belen Belediye Başkanı İbrahim Gül, Enes Kara´nın ailesini ziyaret ederek, başsağlığı dileğinde bulundu. Gül, sosyal iletişim sitesinden yaptığı fotoğraflı paylaşımda şunlara yer verdi: 'Belen´de ikamet eden Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesi 2. sınıf öğrencisi 20 yaşındaki Enes Kara kardeşimizin kederli ailesine, başsağlığı ziyaretinde bulunduk. Hayatını kaybetmesinin derin üzüntüsünü yaşadığımız kardeşimize yüce Rabbimden rahmet dilerim.
EMEP gençliğinden açıklama
Emek Partisi Payas İlçe Teşkilatı Gençlik Kolları, tıp fakültesi öğrencisi Enes Kara´nın, gelecek kaygılarını ve ailesinin zoruyla kaldığı cemaat yurdunda yaşadıklarını anlattığı bir video çektikten sonra yazılı bir mesaj da bırakarak yaşamına son vermesini ´sosyal cinayet´ olarak niteledi. Emek Partisi Payas Gençlik Kollarından yapılan açıklamada şunlara yer verildi: 'Enes Kara, yaklaşık bir ay önce kaydettiği açıklanan video mesajında bir cemaat ibadetlere zorlandığı için ders çalışmaya vaktinin kalmadığını söylemişti. Bu yurtlarda arkadaşlarımızın sanat, bilim, felsefe, gibi şeylerle ilgilenme şansı hiç yok. Cemaatin öncelik verdiği öğrencilerin dini kitapları okuması, okul kitapları ve yardımcı kitaplar dışında ufukları dünya ile kesilmek isteniyor. Burada gençler sabah namazına kaldırılıyor. Namaz kılıyor, sohbetlere katılmak zorunda kalıyorlar. Farklı ziyaretler yapılacaksa onlar yapılıyor. Gençlerin bireysel bir yaşamı, kendisine ait bir zamanı olmuyor. Cemaat yurtları bir devlet politikası olarak destek görüyor. Devlet barınma sorununu çözmeyerek, yurt yapmayarak bu tür cemaatlerin kucağına gençleri atıyor. Yaşamına son veren Kara´nın ağzından duyduğumuz her söz Türkiye gençliğinden çalınan yaşamın, dinci gericilikle, şiddet ve baskıyla, hak gasplarıyla tek adam yönetimine nasıl nefes olduğunu anlatıyor.”