İskenderun/SES
Sendikanın temsilciliği adına açıklama yapan Meryem Kılıç, gazetemize gönderdiği yazılı açıklamasında şunlara yer verdi: 'Bu krizi, sadece dolar krizi, rahip krizi veya dış güçlerin tezgahı demekle tanımlama ve bu konuda milli dava demekle açıklanamaz, olsa olsa yasağı savmak ve geçici olarak süre kazanıp iktidarlarını sürdürmekten öteye geçemeyecektir. Meselenin özü; Tamamen dış finansmana bağlı, üretimi değil borçlanmayı esas alan, ranta ve betona dayalı, dışa bağımlı bir ekonomik modeldir. Dış kaynakların eskisi kadar ucuz ve sürekli olmaması nedeniyle bu noktaya gelindi. Asıl sorun, uluslararası konjonktür uygunken, yani döviz ucuzken ve faizler düşükken altına girilen büyük borçlardır. Bu borç emekçi kesimin borcu değil, aksine borçlanan yüzde 1.´lik kesimin borcudur ve onlar ödemelidir. Gelirlerin paylaşımında, adalette ve eşit yurttaşlık konusunda ayni gemide bulunmuyoruz ama, nedense kriz ve borç ödeme konusunda aynı gemide olduğumuz ısrarla söylenmekte ve bunun milli mesele olduğu için hep beraber gögüslemek gerektiği vurgulanmaktadır. Emekli ve emekçiler olarak bunlara inanmıyoruz ve bu söylemlere karnımız toktur.'
Tüm kamu kaynaklarının toplandığı Varlık Fonu yönetimine atamanın fon başkanı olan Cumhurbaşkanı tarafından yapıldığını ve başkan yardımcılığına da bakanlık görevinde bulunan damadını getirdiğini ifade eden Kılıç, açıklamasında. 'Böyle bir uygulamanın bırakın demokratik ülkelerde olmasını, Afrika ülkelerinde bile yoktur. Tasarruf yapılacaksa önce devletin rantabl olmayan (Kanal İstanbul vb.) yatırımlarından başlamak lazım ve bir an önce bunların durdurulması gerektiğini anlamaları gerekir' görüüşünü kaydetti.