Nurullah ER


ZAMANIN SONSUZLUĞU

Nurullah ER


Bir takvim yılı bitse de zaman devam ediyor.
Yıllar, mevsimler, aylar yaşananları tarihe not düşmekten başka bir şey değil.
Kimi su gibi akıp gitti dese de...
Kimi kanıtlayamadığı kadar yavaş bilse de...
Kimileri en iyi ilaç diye umut bağlasa da ...
Filozofların çatışan düşüncelerinde yer alsa da...
İlk çağdan günümüze kadar her şey zamanla ilişkilendirilse de...
Zaman sınırı olmayan bir sonsuzluktur.
Saat kavramıyla sınırlandırılsa da ayarı insandır, zaman ve mekan ancak insanla mevcuttur.
Zacharius usta yaptığı saatıyla Cenevre şehrine hayranlık kazandırdığı kadar, ünü ve namı ülkelerde dolaşmış. Saat almak için uzun yol kat edip gelenler olmuş tüm ulaşım imkansızlığına rağmen. Saatçılığı ilerleyen gelişmesiyle saat maşası icat eden usta, icatla oluşturduğu kibrin onu nasıl bir boyuta ulaştırdığının farkına varamaz. Saatler tek tek bozulmaya başlayınca, öfkeli müşteriler kapısını aşındırırlar. Saat ustası moral bozukluğundan hastalanıp, yatağa düşer. Kendini ölüm döşeğinde olduğunu fark edince, saati bulmakla, zamanı kesin kurala bağlamakla, zaman mefhumunda belirsizliği ortadan kaldırmakla ölüm döşeğinde isyana durur. İster insan ister şeytan olun bütün bilimleri yardımına çağıran sanatımın ihtişamını düşünmediniz mi? Ölemem ben! Çünkü zamanı ben düzenlediğime göre zaman da benimle son bulur. Tanrı sonsuzluğu yarattıysa zamanı da ben yarattım” diyerek can verir.
Fransız yazar Jules Verne’nin yazdığı bu fantastik öykü ana temasında kibrine yenilip ölümsüzlüğün peşine düşen, ruhunu kaybeden Zacharus ustanın çöküşünü kaçınılmazlığını anlatır.
Zamanın ruhu vardır. O ruh insanlar tarafından verilir.
2023 Yılı ülkemiz için iyi bir yıl kabul edilmese de, sorun yılın tarihinden öte o yıla o ruhu verenlerdir. O ruh ki yaşanan deprem felaketiyle on binlerce insanın canına, binlerce binanın yıkılmasına neden oldu.
Bu ruhta geçmişin çürümüşlüğü, adaletsizliği, adam kayırmacılığının yarattığı kadim şehir Hatay’ın tarihten silinişi vardır.
Bu ruhta geçmişin tozu, kiri, dumanı, söndürdüğü ışıkları, ölen on binlerce insan ve geride kalıp da her gün ölüp ölüp dirilenler vardır.
Bu ruh da zamanını kudretiyle yaratılan gücün yarattığı acıların mağdurları vardır.
Bu ruh da yaptığı cilalı boyalı depreme dayanıksız evlerin paralarıyla zenginleştikçe zenginleşen, her zenginleşmede kibir abidesi haline gelenlerin, Zacharius usta gibi ölüme direnen, isyanını Tanrıya değil de, kurtuluşunu adaletin adaletsizliğinde arayanalar var.
Zaman her şeyi afetse de 2023 yılı depremini yaşayanlar, yılı değil, o yıla o ruhu verenleri affetmeyecektir.