Hayattan zevk alarak yaşamamız için öncelikle sağlıklı bir bedene sahip olmamız gerekiyor. Sağlığın önemini genellikle orta yaşa geldiğimizde anlıyoruz. Gençlikte bu günler çok uzakmış gibi göründüğünden, büyüklerin uyarıları çok etkili olmuyor. İlla da yaşayıp görmemiz, deneyimlememiz gerekiyor bazı şeyleri. Doğuyor, büyüyor, yaşlanıyor ve malum sonu hepimiz yaşıyoruz. Yaşamak tüm olumsuzluklara rağmen çok güzel. Sağlıklı yaşamaksa arzu ettiğimiz ortak dileğimiz.
Sağlıklı bir yaşam için ne yapmamız gerekiyor ve bizler hangilerini yapabiliriz diye düşündüğümüzde;
-Dengeli beslenme
-Egzersiz
-Temizlik
-Zihin sağlığı
-Düzenli uyku
-Huzurlu bir hayat, başlıca etkenler.
-Dengeli beslenmenin ne olduğunu bilmeyenimiz yok ama bunun da artık bir maliyeti var. Ülkemizin içine düşürüldüğü durum ortada iken, insanlara dengeli beslenmeden bahsetmek, alay etmekten farksız görünüyor. (En önemli maddeyi gereğince uygulayamasak da yapabileceklerimiz de var)
-Egzersiz yapmaya gelince; bu aslında bilinçle ve alışkanlıkla alakalı bir durum. Çoğumuz yürüyüş yapmaya bile sağlık problemleri baş gösterince başlıyoruz ve yine de düzenli hale getirmeyi başaramıyoruz. (Şahsım da buna dahil) Zaman zaman kendime şart koşup, bu eylemi gerçekleştirdiğim vakitler oldu. Bu konuda kendimizi disipline almamız gerektiğine inanıyorum.
Düzenli yürüyüş yaptığım bir dönemde, hatırladıkça gülümsediğim bir olayı sizlerle de paylaşmak isterim. Sabahın erken saatinde kendimle gurur duyarak yürüyüş yaparken, mahallemizin sütçüsü ile karşılaşıyorum. Vakit erken olduğu için yürüyüş yaptığımı anlayınca; yüzüme öyle acıyarak bakmıştı ki halâ unutamam. O bakışla birlikte; “Kele senin yörür halın mı galık!” demesini hiç umursamadım desem yalan olur. Ben bile kendime acımıştım sanki. Sabah sabah ne güzel kendimle barışık yürüyüp dururken, bir anda fıs diye sönmüştüm. Biraz abartıyor olabilirim ama gerçekten az da olsa etkilenmiştim. Bilinç ne kadar önemli değil mi her konuda olduğu gibi. Sağlık için yürüdüğüme ikna edemediğim, ama iyi niyetinden de kuşku duymadığım bu hanıma söylediklerim inandırıcı gelmedi galiba. Aslında bu sözü ilk kez duymamıştım. Toplumumuzda yürümenin, spor yapmanın, zayıflamak için yapıldığı algısının yeni yeni kırılıyor olması, kat edeceğimiz yolun mesafesini de gösterir nitelikte. Sonuç olarak, maliyeti olmayan bu etkinliği irademizi kullanarak gerçekleştirebiliriz.
-Bedenimizin ve evimizin temizliğinin de sağlığımızda büyük önemi olduğu yine bildiğimiz ve uygulayabileceğimiz şeylerden. Hatırlarsanız, pandemi döneminde özellikle el temizliğinin önemi vurgulanmış, şüphesiz büyük yararı görülmüştü. Temizlik konusu da bizim için sorun olmayacaktır.
-Zihin sağlığımız için, bulmacalar çözmek, çeşitli zeka oyunları oynamak, kitap okumak öneriler arasında. Uzmanlar, dil öğrenmenin de zekayı güçlendirmedeki etkisinde birleşiyorlar. Tabi ki severek, isteyerek yapmamız çok önemli. Bunlardan hiç değilse birinin, zevk alınarak yapılacağını tahmin ediyorum.
-Düzenli uykunun bağışıklık üzerindeki etkisi çok mühim. Uykuda bedenimizi şarja takılmış telefona benzetiyorum. Eğer uyku sorunu yaşıyorsanız dilerim tedaviyle düzelir. Uykumuzu da düzenli olarak uyuduğumuzda sağlığımıza en güzel armağanlardan birini vermiş oluyoruz.
-Huzurlu, stresten uzak bir hayat.
Bilindiği üzre, stresin insan bedenine verdiği zarar düşünüldüğünde, huzurun onun panzehiri olduğu kendiliğinden ortaya çıkıyor zaten. Son yıllarda ağırlık verdiğim kişisel gelişim kitaplarından öğrendiğim uzman görüşleri, aynı noktada birleşiyor.
Sevmek, sevilmek, değer görmek, pozitif düşünceler, hepsi de insana huzur ve mutluluk veren hisler. Bütün bu duyguları yaşamanın, kolaylığı ve zorluğu tartışılabilir. İnsan beyni çözüme odaklandığı vakit, birçok şeyin üstesinden gelebiliyor. Bir yerde okumuştum, üç beş yıl sonra unutacağın ve senin için hiçbir şey ifade etmeyecek olaylara kafa yormanın anlamsızlığını anlatıyordu. Gerçekten de öyle değil mi? Şahsen, elimden gelecek bir şey olmadığı zaman bu sözü düşünüp, daha sakin olabiliyorum.
Bakış açımız, sahip olduğumuz aile, hatta bulunduğumuz çevredeki insanların niteliği, huzurumuza olumlu ya da olumsuz etki yapabiliyor. Bilinçli ve duyarlı kişilerin, huzurlu olma konusunda şansları azalıyor. Nedeni malum, çevresinde, ülkesinde, dünyada olup bitenden haberdar olup, bunu önemseyenler, kaygılananlar için hayat toz pembe olmuyor.
Eğitim seviyesi ve bilinç azaldıkça, bazı kesimlerin oy oranı artmakla kalmıyor, dünyadan bihaber yaşayan bu insanlar mutlu, huzurlu yaşayabiliyor.
Stresten uzak kalmak tamamen mümkün olmasa da makul seviyeye indirebileceğimizi düşünüyorum. Bu durumda sağlıklı yaşamak için yapabileceğimiz şeylerin az olmadığını görüyoruz. Biraz geç kalmış da olsak, zararın neresinden dönersek kardır diyerek, hepinize sağlıklı bir hayat diliyorum…
Bugün, 17 Mayıs 2024 Cuma
