RUSYA ESKİ, ABD YENİ...

Bizim hamaset iktidarının, google´yi de icat eden(!), yere göğe sığdıramadıkları eski dedeleri, 13. yüzyıldan beri Kafkasya halklarından Adige´lere, 17. yüzyıldan itibaren de Abhaz´lar, Ubıh´lar, Dağıstan´lılar, Çeçen´ler, İnguş´lar ve diğer Müslüman Kafkasyalılara ‘Çerkes´ derlermiş. Bugün ise Çerkes denilince, bir kısmı da ülkemizin değişik bölgelerinde yaşamakta olan Adige´ler akla geliyor. Kabardey, Abzekh, Bjedug, Şap sığ, Besleney, Hatukhoay, Cemguy gibi boylardan oluşan Adigelerin M.Ö. 6. yüzyıldan bu yana, Azak Denizi´ni Karadeniz´e bağlayan Kırım Boğazı´ndan Gürcistan´a kadar uzanan ve Kafkasya diye anılan bölgenin kıyı şeridinde yaşarlarmış.
Rusya´nın bu halklara yaptığı zulmü anlatacak kadar tarih bilgisi bende yok. Meraklısına not düşmek gerekirse, Çerkes arkadaşı varsa ona sorsun, yoksa İskenderun Kafkas Kültür Derneği´ne kadar gidip, bir çaylarını içsin, hem de ihtiyaç duyduğu soruları sorup bilgilensin. Bizden önce Rus zulmünün katmerlisini görüp, tadan bunlar olmuş.
Doğruyu söylemek gerekirse Rusların özüme bir düşmanlıklarını görmedim. Hatta İDÇ fabrikasını, para-pul istemeden, yiyecek içecek karşılığı yaptıkları için bizim kuşak şirin de görebilir, ama kazın ayağı öyle değil işte. Benim Ruslara düşmanlığım tarihten geliyor. Hani Almanlar yenilince bizde yenilmiş sayılmıştık ya, düşmanlığımda onun gibi bir şey işte…
Emin Oktay´ın ders kitabından aklımda kaldığına göre bu Ruslar (6.filo ve ABD hayranı ümmetçilerin deyimiyle Moskoflar) doğuda Erzurum´a, batıda ise payitahta kadar yaklaşıp, bugünkü Yeşilköy´e gelip anıt dikmişler. Tahtta hangi padişah ya da hangi ulu hakan varmış, o aklımda yok ama bunlar var..
ABD düşmanlığımsa, rahmetli İsmet İnönü´ye gönderdikleri “ … Mevcut şartlar tahtında Türkiye´nin Kıbrıs´a yapacağı bir müdahalede Amerika tarafından temin edilmiş olan askeri malzemenin kullanılmasına Birleşik Devletlerin muvafakat etmeyeceğini samimiyetimle ifade etmek isterim. Hürmetlerimle” diye biten, 1964 tarihli, Lyndon B. Johnson imzalı mektuptan sonra başladı. Bugüne kadar da bir dostluklarını gösterdiklerini gördüm dersem yalan olur.
‘El yumruğu yemeyen, kendi yumruğunu balyoz sanırmış´ derler. Bu ABD kendini hep iç bükey aynada seyrediyor her halde. Bizimle başka milletleri aynı kefeye koyarak yanlış hesaplama yapıyor. 1974´teki Kıbrıs hareketinden sonra koyduğu ambargoyu hanesine yazdık. 1990´da Kuzey Irak´a girmeyin dediğini unutmadık. 2 Ekim 1992´de Muavenet gemimizi kasten vurduklarındaki, 5 şehit 22 yaralımızın kayıtları var. Kardak kayalıkları için, “Yunanlıları fazla sıkıştırmayın” dediler, Kuzey Irak´ta 2003´te askerlerimizin başına çuval geçirdiklerini de kayıt ettik.
‘Kurt derisinden post, emperyalistten dost olmaz´ diyenler boşuna dememişler. Emperyalistler, bizi yönetenler gibi yurtsever halkımızın da korkak olduğumuzu sanıyorlar her halde. Hamaset nutku atanları her ne kadar sevmesek, oy vermesekte, kavgaya girdiklerinde de yalnız bırakmayız. Bizim köylüler şehirde kavga eden köylüsü, hasmı olsa bile yalnız bırakmaz arka çıkarlar. ABD ve diğer emperyalistler bunları bilmediği gibi, atamızın; “MEVZU BAHİS VATANSA GERİSİ TEFERUATTIR” dediğinden de haberleri yok gibi görünüyor.