Nurullah ER


Lavanta Kokulu Köy

Nurullah Er


Orhan Pamuk, Yeni Hayat romanına; “Bir kitap okudum, hayatım değişti” diye başlar.

Bir çiçek de bir köyün kaderini değiştirmiş.
Lavanta çiçeği.
Mor renkli, çalı türü bir bitki olup, yaz mevsiminde çiçeklenir.
Isparta´nın, Keçiborlu ilçesinde, Torosların eteğinde Kuyucak adlı küçük bir köy.
Ispartalı, gül ticareti yapan bir tüccar, 1975 yılında Fransa´nın Provace bölgesine yaptığı bir ziyarette, dikkatini çeken bu mor renkli, lavanta çiçeğinden, on beş fide getirerek köylülere verir.
Aradan geçen süre sonunda, on beş fideyle tüm köylülerin kaderi değişir.
Gezip görmeden bilinmez.
Ağustos ayı içinde yaptığım gezide, Isparta gül bahçelerini, Eğridir gölünü gezip gördükten sonra, bölgede anlatılan tavsiye üzerine Kuyucak köyüne de uğradım.
Köylüler on beş fideyi o günlerde evinin bahçelerinde, saksılarda yetiştirirlerken, şimdi köy boydan boya, “ Lavanta kokulu” köy olmuş.
Köy adeta mora boyanmış.
Dünya´ya ve Türkiye´ye adını duyurmuş.
Köyden, kente göçü durdurmuş, Türkiye´de yetişen lavantanın yüzde doksanını kendileri üretir olmuşlar.
Lanvanta turizmini başlatmışlar.
Özellikle hasat mevsiminin olduğu, Haziran-Ağustos arası köy tıklım tıklm, cıvıl cıvıl...
İki yüz elli kişlik köy nüfusu, nerdeyse yüz bini bulur olmuş.
Gelenler, gidenler...
Ziyaretçiler sabah kahvaltısını, öğle akşam yemeklerini otantik yörük çadırlarında, lavanta ağırlıklı, yöresel ve organik yiyeceklerden tercih etmekteler.
Kadın eli değmiş lavanta çiçeğine.
Kurdukları kooperatiflerle, aracıya tefeciye ihtiyaç duymadan, sömürülmeden kendileri üretip kendileri pazarlıyorlar.
Evleri atölye gibi, yol boyunda kurdukları işyerlerindeki imalathanelerde; genç kızlar, kadınlar, erkekler, çocuklar bile bir uğraş içerisindeler.
Zevkle çalışıyorlar, yorgunluk nedir bilmiyorlar.
Lavanta çiçeği, ağırlık olarak kozmetik sanayinde kullanılsa da; düşünen akıllarla, hünerli ellerle neler yapılmıyor ki?
Şifa niyetine içilen suyu, çayı. İştahla yenen kurabiyesi, receli, balı, dondurması... Kadınların parfümü ve benzeri olan şeylerin bin bir türlüsü, lavanta çiçeğine dairdir.
Kuyucak köylüleri, lavanta moruyla köylerinin güzelliklerine güzellik katarak, emeklerinin değerini ve önemini bilerek yaşam kalitelerini yükseltmişlerdir. Kartaldan bülbül yaratılamayacağını, ama tırtılın kelebeğe dönüşeceği düşüncesiyle farkındalık yaratarak, Türkiye´de örnek bir köy olmuşlardır.