Haşmet KOLAĞASI


KÜTÜPHANE HAFTASI KUTLAMALARI 26 MART- 31 MART

Kitapların bir araya geldiği ve raflarda birbirine sımsıkı sarıldığı yerdi kütüphaneler ve aynı kitaplar, beraberliklerini kültürleriyle zirveye taşımış, her türlü psikolojik sorunlarından ve egolarından arınmış insanlarla yüz yüze bakmak ve onlar tarafın


            Kitapların bir araya geldiği ve raflarda birbirine sımsıkı sarıldığı yerdi kütüphaneler ve aynı kitaplar, beraberliklerini kültürleriyle zirveye taşımış, her türlü psikolojik sorunlarından ve egolarından arınmış insanlarla yüz yüze bakmak ve onlar tarafından kucaklanmak istiyorlardı. Şimdi artık bu anlayışa yeni bir anlayış ekleniyor, dijital ya da e-kütüphaneler. Yani artık sadece biz onlara gitmeyeceğiz, onlar bizim olduğumuz her yerde olacaklar; bilgisayarımızda, tabletimizde, cep telefonumuzda, hatta sosyal medyamızda.  İşte bu nedenle önem arz ediyor bu yıl yapılacak kutlamalar.

            1990´lı yılların başında medyanın ansiklopedi dağıtım furyası başlamıştı. Bu işte bir hinlik olduğundan şüphelendim, hemen aklıma izlediğim bir belgesel geldi, kitaplar taranarak dijital ortama aktarılıyordu. Beklediğimiz gibi, oldu ve bu konuda çok büyük gelişmeler yaşandı. Müdire Harika Hanım Romanya´da küçük bir şehrin kütüphanesinden bahsetti, 40 metre karelik bir odada çok sayıda tarama cihazları mevcut ve kitaplar dijital ortama aktarılıyor... Eski kitap kartoteks sistemi aynen kalıyor, yeni kitaplar yeni nesil kodlama sistemine geçiyor.

            Bir vergi mahkemesi davasının klasörler dolduran belgelerinin taranarak dijital ortama aktarıldığı aklıma geldi. Üzülerek söylüyorum, alınmaması gereken bir verginin açılmaması gereken bir davası... Yani enerjimizi havanda su döverek bitiriyoruz! Ama bizim bu konuda çok geri olduğumuz fikri sizde oluşmasın. Ülkemizde e-kütüphanecilik konusunda önemli adımlar atılmış bulunmakta. İskenderun Kütüphanesi ise sıkıştırıldığı daracık ve çok eski binasında işlevini ve bilhassa raf düzenini en iyi şekilde yerine getiren Halk Kütüphaneleri arasında bulunuyor. Az, ama deneyimli bir kadrosu var. Bu yılın konusu olan, “Yeni Nesil Kütüphane ve Yeni Nesil Çocuk”  etkinlikleri ile bir farkındalık oluşturulmaya çalışılacak.

            Kitap demek mekân demektir. Amerika kongre kütüphanesinde 155 milyon kitap vardır. Bizim halk kütüphaneleri ile üniversite kütüphanelerinde toplam 35 milyon kitap vardır. “Petersburg kütüphanesinde kaybolursunuz.” Sözü bizi doğrulamaktadır, kitap demek mekân demektir. İskenderun Halk Kütüphanesi ise son derece küçük olmakla birlikte, sanat değeri taşıdığı düşüncesiyle yenileme çalışmasında pek alan kazandırılamayacak. Zaten kaynak yetersizliği de ayrı bir konu. Peki, bu daracık alana basılan binlerce yeni kitabı nasıl sığdıracağız. Ya dijital ve e-kütüphane çalışmasını nerede yapacağız. Binamızı boşalan bir kamu binasına taşıyabiliriz, ama bence bir kütüphane, kütüphane olarak inşa edilmeli. Ancak bu inşaat şu anki adresin pek uzağında olmamalı. Şehir dışında olması müdavimlerini üzecek ve kaybettirecektir. Şehir merkezindeki bahçeli boş bir kamu binası inşaat anında ve geçici olarak kullanılabilir, ama asıl olan kütüphane işlevlerini yerine getirecek yeni bir binadır. Eski bina da müze kütüphane olarak kalabilir.

            Geçenlerde İskenderun´da da madde bağımlılığı ile ilgili programlar yapıldı. Ancak öyle bir bağımlılık var ki bu tüm bağımlılıkları ortadan kaldırıyor. Bu, kütüphane bağımlılığıdır. Bir kez o kokuyu almaya görün! Vaner Vekiloğlu adında bir kütüphane müdavimi çocuktan bahsettiler. Kütüphanede sürekli uçak ve uzay konularında kitaplar okur, araştırmalar yaparmış, yıllar sonra kütüphane görevlileri çocuğu merak edip araştırmışlar. Ne olmuş biliyor musunuz? THY´nda  pilot!!! Okulda öğrendiğini hayatta kullanma becerisini ölçme testi olan PISA testinde bu çocuk yüksek puan alacaktır. Ülkemiz ise 72 ülke arasında 45-50 ülke arasında yer alıyor. Gelin çocuklarınız için endişe etmeyin, onlara kütüphanenin kokusunu bir kez olsun tattırın. Gerçi İskenderun Kütüphanesi´nin daracık salonları hınca hınç dolu, iğne atsanız yere düşmez.

            1987 yılı idi sanırım, Nevzat Yalçıntaş Antakya´da Kültür Sarayı´nda bir konferans vermişti. Bir okuyucu günün önemini yansıtan bir resmi, TİME DERGİSİ´NİN kapağından gösterdi. Bunun üzerine Nevzat Yalçıntaş, gelmeden önce; İskenderun ve Antakya dahil Hatay´ın en çok okur yazar, en çok üniversite mezunu, en çok karayolları ağına sahip ve yoğun bir nüfusa sahip illerden biri olduğu konusunda uyarıldığını söylemişti. Kimseden bir şey beklemiyoruz, artık yerinde sayma zamanı değildir. Yapacaksak biz bir şeyler yapmalıyız. Frankfurt Kültür Merkezi´nin çocukların cep harçlıklarıyla yapıldığını biliyor muydunuz?

            Eğitimin faydalı ahlaki davranışlar kazanmak olduğunu biliyoruz. Eğitim ve öğretimin kazandırıldığı mekânlardan biri de kütüphanedir. Üstelik okulların aksine gönüllülük ister, baskı yoktur. Kütüphaneye üye olmak, kitap ödünç almak, zamanında geri götürmek; bunlar önemli eğitim aşamalarıdır. Bir arada oturmak önemli bir eğitim aracıdır ve müdavimleri arasında olumlu etkileşim sağlar. Saatlerce sabırla oturur ve asla sıkılmazsınız.

Bilgisayar teknolojisinin sisteme girmesiyle herhangi bir halk kütüphanesindeki materyalleri tarayarak bulma ve isteme imkânı doğmuştur. Kitap size ücretsiz kargo ile gelmektedir. İllerde gezici kütüphane hizmeti verilmektir. Personel yapısı müsait olan kütüphanelerde eve kitap götürme ve geri alma hizmeti verilmektedir. Bakanlık bu yıl açtığı e-kitaplar hizmeti sayesinde binlerce kitaba internet üzerinden ulaşılabiliyor. İndirdiğiniz kitap bu aşamadan sonra internetsiz 60 gün okunabiliyor, sonra otomatik olarak siliniyor. Günde 5 kitap alma hakkınız var. Veri tabanlarının çoğu İngilizce, ancak Halk Kütüphanesinin veri tabanı Türkçedir.

Kütüphaneler zamanımızda klasik kütüphane hizmeti verirken bir yandan da modern kütüphane hizmetleri vermekte, yani bilgi merkezine dönüşmektedir. Web sayfası tasarımı, programcılık, beceri kazandırma, okul öncesi çocuklara İngilizce kursu, masal atölyesi, bağlama kursu, müze kütüphane ve çok amaçlı salon hizmeti verilmektedir. Kitaplar e-kütüphane aracılığı ile ister indirerek, ister indirmeden okunabilmektedir. ISBN numarasına göre, konusuna göre, yazar ve ya eser adına göre ulaşım sağlanabilmektedir.

Google, Facebook gibi sosyal medya araçları üniversite öğrencileriyle üretilmiş. Bloot teknolojisinde alan alıyorsunuz, dijital kayıplara karşı size garanti veriyor. Bu sayede hem üye bilgileri ve diğer bilgileriniz korunuyor, hem de e-kitaplara koruma güvencesi sağlanıyor. Ülkemizde de benzeri gelişmeler takip edilmektedir. TÜBİTAK tüm üniversitelere 12 civarında uluslar arası veri tabanı hizmeti sunarak bilimsel çalışmalara ulaşma desteği vermektedir.

Bazı ülkelerde üniversite talebeleri kütüphanelere gönüllü hizmet sunarlar ve kazandıkları puanla kamu personeli olmada avantaj sağlarlar. Almanya´da yabancılara dil odaları ve buluşma yeri uygulamaları, kütüphane terminolojisi öğretme, appel ile dil öğrenme etkinlikleri vardır.

Kütüphaneler, sosyal medya ağına girmelidir. Böylece araştırmacılar kütüphanelerin güvenli bilgiye ulaşma şansını yakalayarak bilgi kirliliğinden kurtulabilirler.

Bir kütüphanenin bina planı şu şekilde olmaktadır. Genellikle en alt kat kitap deposu; 4. kat okuma salonu; kitaplar, kitap taşıma aracı ve asansörle 4. kattaki okura ulaştırılmaktadır. Üçüncü katta yabancı dil salonu; bireysel, çoklu, sesli, sessiz yabancı dil çalışma imkânı sunmaktadır, ikinci katta ise ödünç kitap salonu ve idare bulunmaktadır. Daha üst katlarda ise sesli okuma salonları, etüt salonu, çok amaçlı faaliyet odaları, toplantı ve seminer salonu ve mekân genişliğine göre buluşma alanları bulunmaktadır. Ayrıca açık alanda benzer etkinlikler sunulmaktadır. Tabi bu arada her kütüphanede bir dijital tarama odası bulunması da gerekir.

Appel´ın Ceo´su Steve Jobs Suriyeli bir yetimdi ve ABD´de evlat edinildi ve bu çevrede büyüdü. Yaşadığı ortamın etkisi ona dünyanın en büyük ceo´larından biri olma şansını verdi. Suriye´de kalsaydı sadece kese kâğıt yapardı. Bu da bize bulunduğumuz mekân ve alt yapının insan gelişimi ve ufkunu açmasındaki önemini gösteriyor.

Biz gelecek nesillerimizin ayak izlerini kütüphanelere yönlendirmeliyiz, gelmeyenlerin telefonlarına, tabletlerine ve internet sitelerine biz gitmeliyiz.

Sağlık ve Esenlikler

hasmetkolagasi@hotmail.com