Müslüm KABADAYI


Koronovirüs Saldırısında Bir Moral Direniş Günlüğü

Müslüm Kabadayı


Ankara, 15.03.2020

Yaşamın günlük deviniminin oluşturduğu rutini entelektüel, sanatsal ya da mesleki faaliyetlerle çeşitlendirip renklendirmeyi başarmaktır önemli olan. Bu “çeşitlendirme” ya da “renklendirme”nin içeriği, biçimi de çok önemli tabi. Biz; bu sorumluluğu duyduğumuz ve bilincimizi, yeteneğimizi geliştirmeye başladığımız 45 yıldır çubuğu hep insan ve doğanın geleceğini güzelleştirmekten yana büktük. Bizim kuşak, “78 kuşağı” gibi adlandırmaları doğru bulmuyorum, hem bu duyarlığı en yüksek, hem de en çok sorunlu, bedelli ödeyen gençlerden oluşuyor. Bir önceki kuşak da bedel ödedi ama onların çoğunluğu güzellikleri, 1960´lı yılların verimini de alarak daha deneyimli yolculuklarına devam ettiler. Bizim kuşak, aşklarını bile sağlıklı yaşayamadı. Dolayısıyla belki bilgileri daha genişti ama yürekleri daha çok yaralı olarak bugünlere geldi. Dolayısıyla ilişkilerini sağlıklı ve verimli yürütme konusunda tekno-sermaye düzenin egemen olduğu 2000´li yıllarda çok başarılı olamadı. Bugün biraz da bunun bedelini ödüyoruz toplumcu, devrimci ya da ilerici mücadelemiz adına…
Yine de bizim kuşağın duyarlığı, direnci ve bilinci zor durumlarda kendini gösteriyor. Bugün medyada sesini duyurabilen bili insanlarına, hekimlere, yazar ve sanatçıların koronovirüse karşı açıklamaları ve tavırları dikkate alındığında, çoğunun 1960´ların çocuğu olduğu görülecektir. Biz de Şubat 2020 başından beri Dünya´yı, iki haftadır da Türkiye´yi kuşatması altına alan koronavirüs saldırısı/salgınıyla ilgili öğrencilerimizi, dostlarımızı, yakınlarımızı, konuşma ve yazılarımızla uyanık tutmaya çalışıyoruz. Bu konuda moral ve motivasyonun, düzenli ve disiplinli, dayanışmacı yaşamanın önemine dikkat çekiyoruz. Mesajlarımızla da bunu yapmaya çabalıyoruz. Bugün dostlarımız ve yakınlarımızla paylaştığım mesajım ve aldığım bazı yanıtları aktarmak istiyorum.

“Dost merhaba.
Virüs savaşlarıyla insanlığı korku ve kuşatma altında yönetmek isteyen sermaye düzeniyle karşı karşıyayız. Bir taraftan sağlık önlemlerimizle bu korkuyu yenerken, iletişim ve zihinsel-duysal dayanışmamızı güçlendirerek bu alçak sermaye düzenine Pirus zaferi yaşatmak için direnmeliyiz. Dostluk ve dayanışma duyarlığıyla sana sağlık ve tüm güzel insanlara esenlik diliyorum.” mesajıma verilen farklı yanıtlar şöyle:
Nevruz Uğur (İstanbul): “Teşekkürler, selamlar. Pirus´un savaşa hazırlayıp sürdüğü fillerin kendi askerlerini öldürmesi gibi. Koronovirüs de kapitalizmin ve tüm uyduruk argümanlarını yok edebilir. Para bu konuda bir halta yaramadı, duaları da tanrı duymuyor. Bu felaketten daha büyük bir felaket de olsa, insanoğlunun acziyeti, korkusu, zavallılığı yeni metafizik güçler bulup bir yerleri, birilerini büyütüp ve kendi uydurup kendi tapındığı güçlere saygınlık, yücelik yükleyecektir. Aklın zavallılığı azalsa da bu zavallılık hiç bitmeyecek.
Bu virüs savaşı tamamen bir Pirus savaşıdır. Bu savaşta en çok başlatanlar zarar görecek. Biraz daha sabır, dikkat ve özenle yaşamaya, direnmeye devam. Nevruz´dan Pirus´a gönderme.”
Müslüm Kabadayı: “Aklını seveyim dost.”

Mustafa Baykan (Trabzon): “Gelen haberler çok kötü!İnsanlık tehdit altında gibi… Selamlıyorum.”
Müslüm Kabadayı: “Sağlıcakla kalalım.”
Remziye Kılıç(Urfa): “Teşekkürler abi. Çok duyarlısınız.”
Leyla Helen Uyar(Almanya): “Dayanışma yaşatır.Sevgiler ve saygılar.”
Müslüm Kabadayı: “Bilmukabile.”
Songül Yıldız (Antakya): “Teşekkür ederiz Müslüm abi. Umarım bir an önceson bulur virüs. İyi akşamlar.”
Müslüm Kabadayı: “Siz gençlere ve yeni çiftlere sağlıklı güzel ömür diliyorum.”
Casim Demir(Urfa): “Direne direne kaznacağız. Sağlık ve mutluluk dileğiyle…”
Nevin Seles(Çeşme-İzmir): “Dostluk ve dayanışma duyarlığı sayesinde direnerek, sermaye düzenini alt edeceğimiz inancıyla selam ve sevgiler diliyorum.”
Müslüm Kabadayı: “Teşekkürler.”
Yusuf Kaptan(Adana): “Teşekkürler, duyarlığın için. Bilmukabele. Selamlar dost.”
Müslüm Kabadayı: “Görüşmek dileğiyle can…”
Hakan Mertcan Almanya): “Teşekkür ederim Müslüm Hocam. Haklısınız, lakin durum da çok ciddi ve bu sermaye düzenine bu koşullarda Pirus zaferi yaşatmak da sanıldığından çok daha zor bence. İnsanlar yan yana gelek istemiyor bile ve de bunun için çok haklı nedenler var. Bütün etkinliklerimiz iptal edildi. Evden çıkmaya tereddüt eder haldeyiz şu an açıkçası. Sevgi ve esenlikler dilerim.”
Müslüm Kabadayı: “Teşekkürler Hocam. Görüşmek dileğiyle…”
Dündar Ekin(Tiflis-Gürcüstan): “Merhaba Müslüm Hocam. Burası da geçiş ülkesi Türkiye gibi. Yine de erken önlemlerle burada sayı fazla değil, 30 kişi. O da İtalya ve İran´dan gelenlerde çıktı. Yaşanılası bir dünya için yaşam ve mücadeleye devam. Sevgi ve salamlar.”
Müslüm Kabadayı: “Teşekkürler dost.”
Fikret Abacı(Almanya): “Ehlen dost. Çok haklısın. Akl-ı selimle sermaye düzenine direnmeye çalışıyoruz. Korkuya bürünürsek yeni virüsler yaratırız ancak. Selamını tüm arkadaşlara ileteceğim. Sevgiyle kal.”

Bu yazışmalar, insan yüzümüzün dokusunu yeterince yansıtıyor sanırım. Başka söze gerek var mı?