Halit KATKAT


Kooperatifler, sendikalar ve fiyatlar

.


Kooperatifler, sendikalar ve fiyatlar

Bugünlerde ve son yıllarda fiyatların sürekli artışından halk olarak hep şikayetçi oluruz. 
Bu çoğu yurttaş tarafından kapitalist ekonomik sistemin bir sonucu olarak değil de sadece yönetenlerin irade ve isteklerine bağlı bir durum olarak algılanır. Böyle algılanınca sadece yöneticilerin eleştirilmesi, protesto edilmesi ya da değiştirilmesi halinde ekonominin rayına gireceği düşünülür. Ama yöneticiler değişir ama sonuç pek değişmez. 
Şimdi bir düşünelim bölgemizde limon ağacı çok. Bu yıl ürün ya dalında kaldı ya da döküldü. Bahçede 50 kuruşa alıcı bulamayan limon tezgahlarda 15 lira civarında satılıyor. Otuz kat fiyat farkı var. Diğer tarım ürünlerinde de durum bundan farklı değil. Evet bu kapitalist ekonominin sonucudur. Ama böyle deyip geçiştirebilir miyiz? 
Burada bahçedeki üretici ile kentteki tüketici emekçiler arasındaki bağın eksikliğini görmeliyiz. Eskiden tüketim kooperatifleri vardı. Üreticiden aldığı ürünleri üyelerine ya da halka az bir farkla ulaştırırlardı. Buna üretim kooperatiflerini de dahil edince aracıların ortadan çıkması ile kentteki tüketiciler ucuza meyve sebze yiyebilecekler. 
Seksen öncesinde yapı kooperatifleri işçi ve emekçilere güvenli ve ucuz konut yapabiliyorlardı. İnşaatlar üyelerin denetimine açıktı. Fazla kat diye bir şey söz konusu değildi. Sonra bu iş kâr amacı güden şirketlere verildi. Halk güvensiz evleri çok daha pahalıya almaya başladı. Şahsen ben ve eşim kooperatifler sayesinde ev sahibi olduk. 
Bu örgütlenmeleri devlet ya da yöneticiler mi yapacak? Hayır. Bu örgütlenmeleri bizzat üretici ve tüketicilerin kendileri yapmaları gerekir. Buna sendikalar öncülük edebilir katkı sağlayabilir. Bu üretici ile tüketici arasındaki dayanışma sistemi değiştirmenin de bir basamağı olacaktır. Ama sendikalara bakıyoruz daha ücret sendikacılığı denebilecek bürokratik sendikal anlayıştan çıkamamışlar. İş kazası oluyor, işçiler yaralanıyor, ölüyor sendikalar da bir eylem yok. Örneğin maden kazasında yüzlerce can kaybı oluyor, genel grev bekliyor işçiler ama sendika konfederasyonlarında ses yok. En büyük toplu sözleşme olan asgari ücret tespitinde sendikalar bırakalım genel grev uygulamasını, ortak eylemin lafını bile etmiyorlar. 
İşçi ve emekçiler, denetimleri ve yönetimleri kendilerinde olan sendikaları yaratmak zorundadırlar. Bu konuda “sendikalarda işçi iradesi” kitabı okunabilir. Orada bol miktarda sendika bürokrasisinin eleştirisi ve yapılması gerekenler var.