Halit KATKAT


İşsizlik rakamlarının söylediği

Halit KATKAT


Ocak ayı işsizlik rakamları açıklandı. Buna göre Türkiye genelinde 15 ve daha yukarı yaştakilerde işsiz sayısı 2019 yılı Ocak döneminde geçen yılın aynı dönemine göre 1 milyon 259 bin kişi artarak 4 milyon 668 bin kişi oldu. İşsizlik oranı ise 3,9 puanlık artış ile yüzde14,7 oldu. Aynı dönemde; tarım dışı işsizlik, yani sanayi, inşaat ve hizmet sektöründeki işsizlik, oranı 4,1 puanlık artış ile yüzde16,8 oldu. Genç nüfusta (15-24 yaş) işsizlik oranı 6,8 puanlık artış ile yüzde 26,7 olurken,15-64 yaş grubunda bu oran 3,9 puanlık artış ile yüzde 15,0 olarak gerçekleşti. Burada açıkça görülüyor ki işsizlik oranındaki artış en çok nüfusun en dinamik ve en enerjik kesimi olan gençlerde olmuş. İşsizliğin bu oranda artışına devam etmesi gençlerin aynı zamanda toplumun geleceğini de tehdit etmektedir. Bu genç işsizlerin büyük çoğunluğu eğitimli işsizlerdir. Bu da gençlerin, iş bulma umutlarının, dolayısıyla gelecek umutlarının kararmasına ve hatta bunalımlara neden olabilecektir. Eğitimli gençlerin yurt dışına gitme eğilimlerinin artmasına neden olacaktır. Ülkenin geleceği açısından bakıldığında giderilmesi zor kayıplara yol açacaktır.

İstihdam edilenlerin sayısına baktığımızda 2019 yılı Ocak döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre 872 bin kişi azalarak 27 milyon 157 bin kişi, istihdam oranı ise 1,9 puanlık azalış ile yüzde 44,5 oldu. Bu bize, bir taraftan istihdam isteyen genç nüfus her yıl artarken onlara iş bulunamaması, diğer taraftan istihdam edilen yani çalışanların sayısında azalma, yani çalışanların istihdam dışına çıkarak işsiz kalması nedeniyle işsiz sayısının giderek artacağını göstermektedir.
Açıklanan rakamlar bize iş gücüne katılım açısından kadın-erkek arasındaki eşitsizlik oranını da göstermektedir. Erkeklerde iş gücüne katılım oranı yüzde 71 iken, kadınlarda bu oran yüzde 33,6 dır. Nüfusun yarısının kadın olduğu bir toplumda bu oran aynı zamanda eşitsizliğin boyutunu da göstermektedir.
Yeni dönemde işverenlerin isteği doğrultusunda kıdem tazminatının fona devredilmesi gerçekleşirse bu işsizlik oranları daha da artacaktır. Çünkü işçiyi işten çıkarırken kıdem tazminatı işvereni düşündürüyordu. Eğer işsizlik tazminatı fona devredilirse, bundan sonra işçi çıkarırken işverenin bu kaygısı giderilmiş olacaktır. Bir taraftan da işveren karını artırırken ekonomik yükünü de devlete yüklemiş olacaktır.
Özelleştirmeler yapılırken ve sermaye kesimine her türlü vergi kolaylıkları, vergi afları, yatırım teşvikleri vb destekler verilirken istihdam sağlayacağı iddia ediliyordu. Gelinen noktada görülüyor ki bütün bu destekler, istihdamın artmasına bir yararı olmamıştır.