Haşmet KOLAĞASI


İSKENDERUNA AÇIK HAVA PARK KÜTÜPHANE KONSEPTİ

Mehmet Haşmet KOLAĞASI



Bilindiği gibi İskenderun Türkiye´nin en sıcak şehirlerinden biridir. Ancak sıcaklığı dayanılmaz yapan havanın nemidir. Yoksa derece olarak çok daha sıcak şehirlerimiz vardır. Aslında bunun olumlu yönü de vardır. Yılın sekiz ayında ve kışın yağışsız ve güneşli günlerde dahi açık havada oturma imkanı da var.

Eski orduevi karşısında deniz kenarında subay çay bahçesi vardı ve Genelkurmay Başkanlığı burayı İskenderun halkına hediye etmişti. Çok güzel bir dizaynı vardı. Kenar kısımlar güneş ve yağmura karşı korumalı, orta kısım üstü açık ve çim idi. İnsanlar çim üzerinde çay içmenin keyfine dalardı. Orta kısma yakın minyatür bir hurma ağacının gölgesi beyaz bir ışığın aydınlatmasıyla oluşur, sessizlik ve loş akşam duygu fırtınaları yaşatırdı. Çimler üzerinde çocukların oynaması, ailelere güvenli bir ortam sunardı.

Burası siyasi bir ikbal uğruna, down sendromlu çocuklarımız da istismar edilerek bir fabrika hangarına ve beton-demir yığınına dönüştü. Şu anda Atso tarafından işletilen Öğretmen Evi…

Yıllarca Fener Caddesi´ndeki yaklaşık 60 dönümlük karayolları arazisine apartman dikmek için çok uğraşıldı, ama İskenderun halkının mücadelesi sonuç verdi, bu arazinin sadece yeşil alan olabileceğine dair mahkeme kararı alındı. Sonuçta halk ve hak galip geldi ve buraya Millet Parkı yapmak zorunda kalındı. Ancak her şey burada bitmedi, aynı parkın, Mithat Paşa Caddesi ile Fener Caddesi´nin kesiştiği kavşaktaki 5 dönüm civarındaki bölümünde çim hariç çalışma yapılmadığı dikkat çekti. Söylentiye göre 70 yıl kadar önce bir iş adamına ait iken Karayolları Genel Müdürlüğü´nce üzerine idari bina yapılarak kullanılmaya başlanmış ve kimse hak talebinde bulunmamış ve bazı uzmanlara göre talep hakkı zaman aşımına uğramış…
Buranın park olması kararlaştırıldığında başka bir iş adamına devredilmiş. İlginç olan şey bir mahkeme kararı olmadığı halde buranın park izlemi vermeyecek şekilde dizayn edilmesi ve kullanılmaması geri talep hakkı doğurmak için mi? Bu söylentiler bir şehir efsanesi olarak dilden dile dolaşmakta. Ben inanıyorum ki burayı İskenderun´a değer katacak bir yapıya dönüştürmeye başka bir sahibi varsa, onlar dahi kimsenin itirazı olmaz ve hatta katkıda bile bulunurlar. Bugünkü imar mevzuatında verilen imar alanına göre zaten buraya inşaat yapmak hem imkansız ve hem de kårsızdır. İskenderun Belediye Başkanı Sayın Fatih Tosyalı´nın bir kütüphane sözü vardı. Bu hayırlı iş belki de buraya nasip olur.
Benim anlatmak istediğim sahildeki çim çay bahçemizi de burada ihya ederek bir şehir kütüphanesi kazanmış olabiliriz. Yeni kütüphane anlayışı ile İskenderun hava şartlarına uygun yarı açık hava kütüphanesi anlayışını İskenderun´da, bu alanda başlatarak örnek olabiliriz.
Yeni kütüphane konseptinde bilgisayar-internet-sosyal medya eğitimi, dil eğitim laboratuarı, kitap okuma salonları (erişkin, çocuk, vs), bilgisayar salonu, beceri kursları (saz, vs ) toplantı, konferans ve sunum salonları, Dijital ve web ortamında taranmış kitapları okuma, açık hava sunum alanı, açık hava okuma ve çalışma alanı ve kafe… Buna ek olarak sahildeki çim çay bahçemizi de yapabiliriz. Yapılacak olan tesisler beton izlenimi vermemeli, tek katlı, modüler ve açık alan şeklinde olmalıdır.
Şuanda İskenderun Teknik Üniversitesi Kütüphanesi, deneyimli bir kadroya sahip İskenderun Halk Kütüphanesi´nin kontrolünde faaliyet göstermektedir. Bu şehir kütüphanesi de İskenderun Halk Kütüphanesi kontrolünde faaliyet gösterebilir. Hatta halk kütüphaneleriyle bağlantılı çalışılması halinde bu ağdaki tüm kitaplar dijital ortamda kullanılabilir ve havuzdaki tüm kitaplar ulusal ağıyla ülke çapında getirtilip faydalanılabilir.
İskenderun büyüklüğünde birçok şehirde bulunan bin beş yüz kişilik kütüphane salonlarının tamamen dolu bir şekilde faaliyet gösterdiğini biliyoruz. Bizde ise Halk Kütüphanesi 20 metre karelik odalarda toplam 30 veya 50 kişiye hizmet vermektedir.
Bunun projeye dönüştürülüp inşa edilmesi, yıkılma tehlikesi nedeniyle boşaltılan Halk Kütüphanesi ve İskenderun halkına da bir rahatlık getirecektir. Tabi ki projesi hazır olan halk kütüphanemizin inşaatı da bir an önce başlamalıdır. Ancak bitse bile İskenderun´un kütüphane ihtiyacını karşılamayacak ve birçok mahallede şehir kütüphane şubelerine de ihtiyaç olacaktır.
Sağlık ve Esenlikler
Mehmet Haşmet KOLAĞASI