Nurullah ER


HER FABRİKA BİR KALEDİR

NURULLAH ER


Cumhuriyet kurulduğunda ülkenin ekonomisi sıfırdı.
Toplum tarım toplumu olarak biliniyordu.
Topraktan üretim; karasaban, pulluk, döven, tırpan, orak... gibi ilkel tarım araçlarıyla yapılıyordu. Türk köylüsünün çoğunluğu cephe savaşlarında, Kurtuluş Savaşında şehit düştüğünde iş güçünde de zorluklar yaşanıyordu.
Osmanlı döneminde ticareti ve sanayiyi elinde tutan Rumların ve Ermenilerin savaş sonrası ülkeyi terketmesiyle bu alanda büyük boşluk doğmuş, zengin tüccarlar ve iş adamaları sermayesini alıp götürmüş, fabrikalar harabe olmuş, kalifiye eleman kalmamıştı.
Halk yokluk ve kıtlık içerisindeydi. Yiyecek, giyecek sıkıntısı çekiyor, bulaşıcı ölümcül hastalıklarla boğuşuyordu.
Cumhuriyeti kuran Atatürk, Türk halkına çok güveniyordu. Çünkü Kurtuluş Savaşını o milletin azim ve kararıyla vermişti. Savaş sonrası halkın bu şekilde yaşaması, onca dökülen kanın, kazanılan zaferin boşa gitmesi, Cumhuriyet yönetiminin yok sayılmasıydı. Söylediği sözlerle bunu açıkça ortaya koymuştur.
“Siyasi, askeri zafer ne kadar büyük olursa olsunlar, ekonomik zaferle taçlandırılmazsa meydane gelen zafer devamlı olamaz sonunda söner.”
“Yeni Türkiye Devleti temellerini süngüyle değil, süngününde dayandığı ekonomi ile kuracktır. Yeni Türkiye Devleti cihangir bir devlet olmayacaktır. Fakat yeni Türkiye Devleti bir ekonomi devleti olacaktır.”
Atatürk´ün en büyük özelliği söylediği sözü yaşama geçirmesiydi. Ekonimk alanda söylediği bu ve benzeri sözleri yaşama geçirmek için hemencecik kolları sıvadı. “Türk köylüsü milletin efendisidr.” diyerek onu onura edip tarihteki yerine koyduktan sonra, tarım alanlarında yaptığı modernize ve yeni teknolojik araç ve gereçleri köylülerin iş gücüne sunarak, onların çalışma koşullarını kolaylaştırırken, aynı zamanda üretimlerinin artmasına katkı sunulmuştur.
Zenginliğin; gelişip kalkınmanın, sanayi ve ticaretten geçtiğini bilen Atatürk, bunun uygun bir iklim, iyi bir toprak ve yeterli bir gıda isteyen bitki gibi olduğunu bildiğinden, Türkiyenin doğal zenginliği, yaratılan barış oratamı, topluma verilen güven, kurulan yeni Cumhuriyetle özdeşleştirilerek, yabancı müdahallerden uzak kalmayı ilke edinerek, Anadolu coğrafayasının doğal kaynaklaraına, bereketli topraklarına, öz sermayesi ve emek gücüne güvenerek toplumca ekonomik seferberlik ilan ederek sanayi hamlesini başlatmıştır.
Toplumun temel ihtiyaçlarından yola çıkılarak kısa zamanda gıda ve teksitil yatırımları öncelikli olarak yapılarak; un, şeker, çay, tuz, kibrit, sigara, konserve, yağ.. gibi gıda sektöründe fabrikalar kurularak üretime başlanmıştır. Giyim ve dokuma alanınada kurulan Sümerbank fabraikaları halkın giyim ve kuşamına yönelik üretimler yapmıştır. Yıllardır tek gözlü, toprak damlı, kerpiç duvarlı evlerde kalan insanlar kurulan demir çelik , çimento, kiremit, tuğla fabrikalarıyla ilkel konutlardan kurtulmuşlardır.
Atatürk, on beş yıllık dönemini ülkenin imarına ve ekonmik alanda gelişip kalkınmasına adamıştır. Bu süre içerisinde yaşamın her alanında toplumun ihtiyaçlarını karşılamak için kısa zamanda yüzün üzerinde sanayi kurumu ve diğer kuruluşları açmıştır. Bunları yaparken eğitim ve sağlık alanında da büyük hedefler katetmiştir. Ayrıca Osmanlı´dan kalan borçları da ödemiş, Lozan Antlaşmasıyla kapitilasyonları kaldırmıştır.
Bundan 95 yıl önce sıfırdan alınarak imar edilen; tarım, sanayi ve ticaret alanında öz sermayemize dayalı yatırılmar yapılan, kendi emek gücümüzle ürtimler elde edilen, o dönemin kuşağına hizmet eden, rahatlatan, yaşamını kolaylaştıran, bizlere miras kalan bu kuruluşlar bugün yok. Son günlerde ülke ekonmimizi panik atağa çeviren dolar, Cumhuriyet değerleri ve Atatürk´ün mirası olan bu fabrikaları yok pahasına elimizden çıkarılarak, ekonmik bağımsızlığımızı kaybettiğimizden mi kaynaklanıyor yoksa?
****
YEDİVEREN GÜLÜ
Bu gül
Sıcak kan gülü
Mehmetçik
Kurşunla yeşertti
Sakarya, Dumlupınar
Ve
Afyon ovasının
Yaz toprağından.
Bu gül
Bilge gülü
Cumhuriyetle açtı
Türkçenin özgür kırlarında
Türkülerde buram buram kokan
Eğitim ordusunun söylediği
Kır çiçeği gülü.
Bu gül
Pamuktan bez
Pancardan şeker
Çevherden demir olan
Rengarenk açan
Damar damar sökülen
Sanayi gülü.
Bu gül
Anadolu toprağının
Bağrında yetişen
Halkın ektiği diktiği
Sulayıp yeşertiği
Tarihteteki yeri
M. Kemal´in bahçesi olan
Yediveren
Bağımsızlık Gülü.