Halit KATKAT


Grev hakkı sendikal hakların ayrılmaz bir parçasıdır

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan yabancı sermaye yatırımcılarına 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı nedeniyle yaptığı konuşmada, 'Olağanüstü hali biz iş dünyamız daha iyi çalışsın diye yapıyoruz.


Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan yabancı sermaye yatırımcılarına 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yılı nedeniyle yaptığı konuşmada, 'Olağanüstü hali biz iş dünyamız daha iyi çalışsın diye yapıyoruz. Soruyorum, iş dünyanızda herhangi bir sıkıntınız, aksamanız var mı? Biz göreve geldiğimizde OHAL vardı. Ama bütün fabrikalar grev tehdidi altındaydı. Hatırlayın o günleri. Şimdi böyle bir şey var mı? Tam aksine. Şimdi grev tehdidi olan yere biz OHAL´den istifadeyle anında müdahale ediyoruz. Diyoruz ki hayır, burada greve müsaade etmiyoruz, çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız' dedi.

Bu ifadeden çıkan sonuç şu ki: Darbe bahane edilerek işçilerin en temel hakkı olan grev hakkı gasp edilerek işverenlerin daha fazla kazanç sağlamaları amacıyla mı OHAL ilan edilmiş? OHAL darbecilerin yakalanması ve yargılanması için ilan edilmemiş mi?
AKP´ ye oy ve destek vermiş işçi ve emekçiler, umarım bu söylemden sonra destek verdikleri partinin kime hizmet ettiğini anlarlar.
İşçiler, yıllardan beridir, iş cinayetlerine, taşeron işçiliğine, kıdem tazminatı hakkının ortadan kaldırılmasına ve grev yasaklarına karşı taleplerini dile getiriyorlardı. Ama tüm işçileri kapsayacak topyekün bir greve dönüşmediği bu taleplerde bir kazanım elde edemiyorlardı.
Gerek tamgün süreli, güvenli ve güvenceli çalışma, gerekse sendikal hak ve özgürlükler işçilerin kazanılmış haklarıdır. Sendikal hakların bölünmez bir parçası olan grev hakkı, aynı zamanda diğer hakların korunabilmesi için de etkili bir mücadele aracıdır. Güvence altına alınması durumunda diğer hakları da koruyucu ve aynı zamanda yeni haklar elde etme işlevi vardır.
Bu günlerde yeniden yetkinin Çelik İş´e verildiği İSDEMİR işçileri,1989´da 139 gün süren grevden sonra ücretlerinin hemen hemen üç kat arttığını hatırlayacaklardır. Bu grev sadece işçilerin ücretlerini artırmakla kalmadı; aynı zamanda İSDEMİR´de çalışan kamu emekçilerini de harekete geçirdi. Hak almanın en etkili yönteminin iş bırakmak olduğunu gören İSDEMİR kamu emekçileri de iş bırakma eylemleri yaptılar. İSDEMİR grevi aynı zamanda İskenderun, Dörtyol, Payas ve Erzin esnafını da ekonomik olarak etkiledi. Birincisi grev zamanı ücret alamayan işçiler esnaftan borca mal almaya başladılar; bu esnafı zor durumda bıraktı. Ama grevden sonra işçilerin ücretlerinin artması ve birikmiş paralarını toptan almaları nedeniyle hem esnafa olan borçlarını ödediler hem de beyaz eşya, otomobil vb tüketim mallarını alarak piyasaya bir anda bol para girmesini sağladılar. İşçilerin ücretlerinin yükselmesi demek aynı zamanda piyasaya tüketim eşyaları karşılığında para arzı demektir. Bu küçük esnafa yaradığı gibi bir çok tüketim malı üreten fabrikanın da üretiminin artması demektir. Bu durumda şöyle bir soru akla gelebilir: Madem öyle işverenler neden işçilerin ücretlerini artırıp piyasayı canlandırmak istemezler? Bu kapitalizmin temel ve uzlaşmaz çelişkisidir. Bir taraftan kar etmek için ürettikleri malın daha çok satılmasını ve dolayısıyla fazla kar etmek isterler; diğer taraftan işçiye fazla ödeme yaparlarsa ürettikleri malın maliyetinin artacağından ve diğer işverenlerle rekabet edemeyeceğinden korkarlar.
Grevler işçilerin kendisinde ve toplumsal ilişkilerinde kalıcı ve köklü değişimler yaratır. Daha önce inançları ve milliyetleri ayrı olduğu için öteki olarak gördüğü sınıf kardeşleriyle grev sayesinde birleşir ve kaynaşırlar. Grev kırıcılarını ve kendinden yana olanları tanırlar. Sendikanın ve işverenin tavrını grevde daha açık olarak görürler. Bunun içindir ki her grev aynı zamanda bir mücadele okulu olarak işlev görür.
Kapitalizmin egemen olmaya başladığı dönemde makinaların, üretim araçlarının kırılıp parçalanmasından başlayıp burjuvazinin iktidarını yıkmayı da kapsayan 300 yıla yakın mücadele birikimi içerisinde işçi sınıfının gerçek ve yaygın okulları grev alanları olmuştur.