Meral Tabakoğlu TOKSOY


'EV KADINI’NIN YOK SAYILAN EMEĞİ

Meral Tabakoğlu TOKSOY


2023 TÜİK araştırmalarında ülkemizde 14,7 milyon ev hanımı olduğu ve işgücüne dahil olmayan 29 milyon kişinin yüzde ellisini oluşturduğu açıklanıyor.

Türkiye’deki ev içi ücretlendirilmeyen emeğin, 27,4 milyar dolar olduğu, Dünya’da 15 yaş ve üzeri kız çocukları ve kadınların verdiği ev içi ücretsiz bakım emeğinin, 11 trilyon dolara yakın olduğu da araştırmalar sonucu ortaya çıkmış. Daha çarpıcı olanı ise bunun küresel teknoloji endüstrisinin üç katı olduğu açıklaması.

Rakamların gösterdiğine göre, “Ev hanımı” diye gereken değeri, saygınlığı görmeyen bizler, dünyayı ayakta tutuyormuşuz da haberimiz yokmuş. Gereken saygınlığı görmeyen diyorum, çünkü onlardan biriyim. Çünkü bu konuda çok yaralıyız. Dilerim, Ev hanımlarının son temsilcileri biz olalım. Bizim kuşağın çalışan kadınları da aynı zamanda ev hanımlığını da yürüten bir nesildi. “Ev hanımı” denilen bizler bile sonradan fark ettik yok sayıldığımızı. Doğru olanın bu olduğunu sanıyorduk çünkü. Öylesine özümsemiş, görev addetmiştik, yok sayılan itibar görmeyen işlerimizi. Ninemiz annemize, annemiz de bize el vermişti ve bu silsile böyle sürüp gidiyordu. 

Özgürlük verilmez alınır derler ya bizler de hakkımızı istemeyince, tepe tepe tüm emeğimiz sömürüldü ve sömürülmeye devam ediyor. Fikrimi sorarsanız bu düzenin uzun yıllar devam edeceğini sanmıyorum. Zira arkamızdan gelen, amiyane tabirle dişli bir kuşak var. Kimse darılmasın ama çocuklarını annelerine baktıran, ehlikeyif bir kuşak (Hepsi değil elbette. Genelden bahsediyorum) kimseye hakkını yedirmez. Yedirmesin de zaten. Önceki kuşağın intikamı içlerinde birikmiş gibi geliyorlar hem de…

Aslında bizimkisi gönüllülük işiydi. Evin temizliğinden, çocuğun bakımına, yemekten çamaşıra, ütüye, çarşı pazara, faturaları ödemeye, veli toplantılarına, arkasından misafir ağırlamaya… Yapmadığımız ne vardı ki? Bizim işlerimiz bölgelere göre daha da ağırlaşır. Kırsalda çiftçilikle, hayvancılıkla uğraşan kadınları düşününce bizler hak aramaya bile utanabiliriz. “Ev hanımlığının” mesaisi, hafta sonu, bayramı olmaz! Bilakis, o günler daha çok koşturur daha çok yoruluruz. Ama yine görülmez, fark edilmez yaptıklarımız. Gönüllü olduğumuzu söyledim ya, bizim tek beklediğimiz görünür olmaktı. Kurduğumuz sofralara içtenlikle teşekkür edilmesiydi. Bahar temizliği, kış temizliği yaparken, reçeller, konserveler, turşular hazırlarken, hep sevdikleri yemekleri yapmaya çalışırken, “İyi ki varsın!” sözüne tav olmaya hazırdık. Üzerine bir de “Tüm gün ne iş yapıyorsun?” diyenlere, anlatmaya kalkmak çok hazin değil miydi?

Farkındaysanız işin mali tarafına hiç değinmiyorum. Çünkü o yanının hayalini bile kuramadık

Evde çocuk bakıp, evin düzenini sağlayan, eşinin çalışma ortamını hazırlayan kadınlara, devletin destek olması gerektiği, aklımızın ucundan bile geçmedi.
“Ev hanımı” demek yerine, “Evinde çalışan” gibi isimler bile çok görüldü. Yaptığımızı iş saymadıklarından.

Ne iş yaptığımız sorulduğunda veya bir form doldururken, mesleği bölümüne bu tanımı yazmak çoğumuzun hoşuma gitmedi ama başka bir tarifi de yoktu. 

“Ev kadını” dediğiniz bu kesim kimseye kolay kolay yaranamaz ama vazgeçilmez de. Evden bir günlüğüne ayrılsa, her şey alt üst olur ama yine de hakkı teslim edilmez. Yıllarca görünmeye çalışarak yaşarken, en büyük lüksümüz, haftada bir konu komşu toplanıp stres attığımız altın günleriydi. Sonraki yıllarda “Halk Eğitim’in” açtığı el becerilerini geliştirme kursları ve ehliyet kurslarına katılarak, farklı alanlarda yeteneklerimiz de olduğunu görmek ve göstermek istedik belki. Çocukların yükü hafifledikçe o boşluğu dolduracak, kendimizi kanıtlayacak yeni bir şeydi ehliyet alabilmek. Çoğumuz da ehliyetini aldı ama pek azımız araç kullanabildi. Rüştünü tamamlamayan çocukların, babalarından arabayı almak için kıvranmaları gibi, kadınlar da eşlerinin anahtarı vermesini bekledi. Genellikle parayı kazananın borusu öttü. Kadının emeği yine görünmedi, yine yok sayıldı.

Çevremdeki tüm kadınların yorgun olduğunu görüyorum. Şu temizlik yükü üzerimden kalksa diye dua ediyorlar. Günlük temizlik işine gelen kadınların ücreti iki bin tl’den başlıyor. Ortalama emekli maaşı ile sadece beş gün temizlik yaptırabilirsiniz yani. Daha yemeği, çamaşırı, bulaşığı, pastası, böreği, ütüsü…

Hesap ortada. Yok sayılan kadın emeğinin, kaç emekli maaşı ettiğini varın siz hesaplayın…

Hesaplayın da gönüllü işçilerin hakkını verip, gönlünü alın artık!