Sadullah ÇAĞLAR


Edebiyat Ustası Victor Hugo

Fransız yazım gelişimi, dünyayı sarsan aydınlanmanın başlangıcıdır.



Fransız yazım gelişimi, dünyayı sarsan aydınlanmanın başlangıcıdır.
Rönesans devrimi genel kültürün kaynağıdır. Dünya edebiyatı dendiği zaman ilk akla gelen Fransız romancılığıdır. Zola, Balzac ve Victor Hugo. 2002 yılının Şubat ayında deha yazarın 200. yaş günü bütün Avrupa´da kutlandı. İnsanlığa unutulmaz eserler veren Victor Hugo, özellikle yazdığı iki romanıyla ölümsüzleşti:
Sefiller ve Notre Dame´ın Kamburu.
Bir sanatçıyı ya da yazarı kalıcı yapan nedir? Aydın olmasıdır; yani politik olarak sorumluluk duyup çağına karşı ilgi duymasıdır. Victor Hugo, Sefiller kitabında 1871 komün ihtilalinin panoramasını yazmıştır. Sefiller romanı bir dönemin politik kitabıdır. Atinalı Aristo binlerce yıl önce ‘İnsanlaşma politik olmakla başlar´ dediği zaman, günümüze kadar siyasal olmanın kutsallığını haber veriyordu.
Sefiller´de burjuvazinin kendi devrimi olan 1789 ihtilaline ihaneti var. İşsizlik, açlık çeken, alabildiğine paylaşımcı, insancıl Jean Valjean var. Bu inanılmaz güzel insan bir gün kilisenin şamdanlarını çalarken, rahip yaklaşır. “Al hepsi senin olsun. Bu aldığın şamdanlar kiliseyi aydınlatıyor, ama senin açlığın her şeyden önemlidir” diyen piskopos, aç adamı odasına alır. Onun karnını doyurur, sonra da yolcu eder.
1789 ihtilalinden sonra burjuvazinin ihanetiyle kralcılar yeniden iktidar olurlar. Fransa´da açlık, yoksulluk yeniden başlar. Bir türlü açlığını gideremeyen Jean Valjean bir gün fırından ekmek çalar. Sonuçta yakalanır ve mahkemede kürek cezasına mahkum edilir.
Bir ekmeği çalmanın bedeli kürek mahkumluğudur. Burjuvazi hukukunun katı yapısı sistemin acımasızlığını teşhir eder.
1871 öncesi Fransa´daki rejim tam bir polis devletidir. Açlıktan ekmek çalan adam sanki ölüme mahkum edilir. Süreç içinde insani nitelikleri nedeniyle öne çıkan Veljean, başkasını kurtarmak için gizli kimliğini açığa kor. Kendisini arayan polis müdürüne teslim olur.
Sefiller romanı siyasal yönü ağır basan bir destandır. Paris´te kurulan sokak barikatları, direnişler, dostluklar. Acımasız sistemin milli muhafızları, çocukları bile kurşunlamaktan çekinmezler ve umutsuz direnişte kahramanlık yaratan kominci kadınlar. Bir kadın çocuk kucağında barikatların üstüne çıkarak çığlık atar. Unutulmaz çığlık “Yoldaşlar, bu hainlere ayakta ölebileceğimizi gösterelim” der ve ateşin üzerine kucağında çocukla yürür.
Sefiller siyasal romancılığın başucu kitabıdır. Böyle bir eser şimdiye kadar yazılmadı.
Victor Hugo aslında yazarlığa şair olarak başladı. Önce şiirler yazdı. Yazdığı şiiri matbaaya götürdüğü zamanı şöyle anlatır:
“Bir gün Paris´te bir yayınevinin kapısından içeri onüç - ondört yaşlarında bir çocuk giriyordu. Koltuğun altında bir tomar yazı vardı. “Şiirlerimi bastırmak istiyorum” dedi.
Yayınevi sahibi gülümsemekten kendini alamadı. Yalnız kendine pek güvenir gibi görünen biraz da kaşları çatık, göğsü ilerde, böbürlenir gibi konuşan bu çocuğu kırmamak için tatlı bir sesle “Şiir satılmıyor ki oğlum” dedi.
Çocuk: “Benimkiler satılır.”
Genç çocuk yeniden yayıncıya, “Hata ettiniz bu ilk şiirlerimi reddetmekle. Bundan sonraki bütün eserlerimin basım hakkını size verecektim. Büyük bir serveti kaybettiniz.” Topuklarının üzerinde dönerek yürüyüp gitti. Kitapçı çocuğun arkasından alaylı alaylı güldüyse de o anda gerçekten hata ettiğini muhakkak ki yıllar sonra anlamıştır. Çünkü bu gencecik şair, ilerinin büyük dahi yazarı Victor Hugo´ydu.
Notre Dame´ın Kamburu kitabında Hugo, fiziki olarak çirkin, korkunç sakat bir adamın aşkını yazmıştır. Notre Dame kilisesinin çanını çalan Kuasimodo, bütün Paris halkının alay ettiği hilkat garibesi bir simaya sahip. Ortaçağ Fransa´sında kilise ülkeye sahiptir. Kitap yasaktır. Çingeneler, tutucular tarafından toplum dışına itilmiştir.
Bir gün çingene güzeli Esmeralda büyücülükle suçlanıp, kırbaç cezasına çarptırılır. Meydanda kırbaçlanan güzel çingene kadını omuzlayarak kilisenin en yüksek yerine götüren Kuasimodo, Esmeralda´ya aşık olur. Korkunç yüzlü adamdan korkan güzel kız, ona yaklaşmaktan korkar. Yorgun kadın bir ara uyumaya başladığı zaman onu gizlice seyreden kambur adam “Neden, neden tanrım beni korkunç yüzlü bir adam yarattın?” der. Esmeralda ona alışmaya başladığı zaman, ona yemekle beraber gül veren Kuasimodo, yüzünün bir tarafını saklayarak sevdiği kadına yanaşır.
Çingene güzeli süreç içinde sırtındaki kamburla ilginç bir görüntü sergileyen adama ilgi duymaya başlar. Ölesiye bir tutku. Çirkin yapının içinde inanılmaz bir sevgi birikimi.
Notre Dame´ın Kamburu kitabında Hugo, insan yaşamında büyük aşkların fiziki sakat ya da hasta kişiliği aştığını topluma yansıtır.
Bir yazarın 200 yıl sonra güncel olması, bilimsel sistemi hedeflemesinde önemli bir sezgidir.
Victor Hugo bir dönem muhafazakar mecliste yer alır. Milletvekilliği 1848 kral 3.Napolyon dönemidir. Parlamentoda ilerici düşünceleri savunur. Ölüm cezasının kaldırılması için meclise önerge verir. Ayrıca devletin kiliseye yardımını eleştirir. Süreç içinde kral darbe yaparak meclisi fesheder. Darbeci sistem, ilerici milletvekillerinin tutuklanma kararını çıkarır, tüm kiliseye karşı çıkan mebuslar tutuklanır. Victor Hugo bir arkadaşının yardımıyla Belçika´ya kaçar ve Hugo´nun Avrupa´da sürgün yılları başlar. Sefiller kitabını 18 yıl süren uzun sürgün döneminde yazar.
Victor Hugo´nun uzun süren bir de yasak aşk dönemi vardır. 50 yıl. Tiyatro artisti madam Jülyette. Büyük aşkta 50 yılda 18.000 mektup yazılmış. Şimdi mektuplardan notlar…
“Monsenyor Viktor,
Bu akşam beni bulun madam kadının evinde arzu ve sabırla ben sizi bekleyeceğim. Bu akşam, ah bu akşam her şey olacak. Her zerremi inanın size terk edeceğim. Senin Jülyette.
Viktor sizi seviyorum eşin olan o sakil kadına bağımlı olduğun takdirde mücadele etmekten zevk duyacağım. Çünkü sizi seviyorum. Viktorum.”
Elbette ölümsüz eserler veren deha bir yazar büyük aşklar yaşayacaktı. Victor Hugo 1885 yılında öldüğü zaman Paris´teki cenazesinde iki milyon insan onun arkasından yürüdü. 1793 ihtilali kitabıyla 1789 ihtilal kadrosu Marat´ı, Robespierre´i, Danton´u yazan Victor Hugo, Ekim devrimine jakobenleri örnek gösterdi.