Leman GÖÇMEN


DENİZİ NEDEN SEVERİZ

LEMAN GÖÇMEN




Özellikle sahil çocuğu olarak doğup büyüdüyseniz bu alnınızın ak yazısı gibi ömür boyu sizi kovalar.

Çok gezen biri olarak güzel memleketim İskenderun´dan ayrıldığımın en çok 20 gün sonrası sahil boyumuzun çakıl taşları gözümün önünde adeta dans eder.

Gurbeti ve hasreti tatmayanlar bunu anlayamaz. Karacaoğlan da şiirinde;

“Üç derdim var birbirinden seçilmez
Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm”

demiş, ayrılığı birinci sıraya yerleştirmiş. Zira ölümle umudumuz da biter.

Ayrılıkta, gün gelir kavuşulur; umudumuz hiç bitmez. Ben ömür boyu ayrılıkların hasretiyle yandım. Hala yanmaktayım.

Şu anda karşımda deniz, demir atmış gemiler… ah ben de onların içinde olsam diyorum. Yaz olsa, sağlıklı olsam her şey daha kolay olurdu. Sağlık olsun… o günler yeniden gelirse ne mutlu.

Ama, hayatın her dönemi ayrı güzel.

Yazılarımı önceleri daktiloyla yazardım. İki daktilom vardı. Daktiloda, seri kullananlar gibi 10 parmak değil, 2 parmakla yazar gazeteye gönderirdim. Her Çarşamba yazımın yayımlandığı gündü. Şimdi daha ileri teknoloji var. Son iki yazımı elle yazıp, whatsapp üzerinden gönderdik. Anında gazeteye ulaştırılmış oldu. Genç arkadaşlar da onları düzenleyip, yayıma veriyor artık. Bana da hepsine teşekkür etmek kalıyor.

Bu günlerden geriye hatıraları yad etmek kalıyor. Teknoloji çok güzel, ancak öğrenmek de epeyce güç. ‘Öğrenmenin yaşı yok´ deseler de ben bunu, artık kabul edemiyorum. Bazı istisnaların dışında ilkokul yaşı 6-7´dir.

Bendeniz öğrenebildiklerimden memnunum. Bana yeni nesil teknolojileri öğretmek isteyenleri de şükranla anıyorum.

Konu teknolojiye, öğrenmeye kaysa da yeniden deniz sevdasına dönüyorum; bu sevdayı ömür boyu anlatsam bitmez. Zira bir kara sevdadır.

Hoşçakalın.