Haşmet KOLAĞASI


Bir Rehberlik Dersi

Haşmet KOLAĞASI


Sohbetlerimi dinleyen bir fen bilgisi ve sınıf öğretmenimizden beklemediğim bir teklif aldım. Son derece başarılı bir sınıfın öğrencilerinin bir kısmının motivasyonlarını kaybetmiş olmalarının veya beklenen performanslarını sergileyememelerinin üzüntüsünü yaşamaktaydı.

Takiben herhangi bir yerde öğrenciler de beni dinleme inceliğini gösterdiler. Oldukça etkili olmalı ki, başka teklifler de aldım. Ayrıca bazı arkadaşlar bunu mutlaka yazmam gerektiğini söylediler, ben de bu sohbeti bir yazımın konusu yaptım.

Salonda, ayakta bekleyen her çocuğun eline bir voleybol takımı tarzında dokunarak, çocukların ışıldayan gözlerinin gölgesinde tanışmamızı tamamladık.

Daha sonra sohbetimiz şöyle devam etti.

-Sizin başarılarınızdan çok etkilendim ve sizinle tanışmak istedim. Sizler artık birer genç oldunuz ve gelecek nesillerimizin nasıl yetişeceğine karar verecek olan eğitimciler sizlersiniz. Peki, bizim önderimiz kimdir?

- (Çoğunluğun ifadesiyle) Atatürk!

-Atatürk, Çanakkale Savaşı sonrası ölen düşman askerleri için ne demişti; “Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar; gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız bağrımızdadır. Huzur içindedirler. Bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.” Atatürk savaşmış, sonra da sivil elbiselerini giymiş ve milletinin insanlık ailesinin güçlü bir üyesi olması için faaliyetlerde bulunmuştur. “İnsan, kendi milletinin mutluluğunu düşündüğü kadar, başka milletlerin huzur ve mutluluğunu da düşünmelidir.” demiştir. Neden? Çünkü tüm insanlar aynı anne ve babadan dünyaya gelmiş kardeşlerdir. İzmir´in kurtarılmasından sonra önüne serilen Yunan Bayrağı´nı görünce kaldırılmasını istemiş ve “Bayrak, bir milletin şerefidir, ne olursa olsun yerlere serilemez ve çiğnenemez! Kaldırınız!” demişti. İşte, siz böyle asil bir milletin evlatlarısınız.

Hiçbir çalışma boşa gitmez, Suriyeli bir göçmen burada İngilizce bildiği için iş buldu. Bu nedenle biz de en az bir lisan öğrenmeliyiz. Pratiğinizi geliştirmenin yolu şarkı öğrenmektir. Avustralyalılar ve İngilizler geleneklerine bağlıdırlar, bizim kültürümüze Amerikalılardan daha yakındırlar. Lenka ve benzeri Avustralyalı sanatkarları tavsiye edebilirim.

-Agatha Christie´yi tanır mısınız?

-(Büyük bir çoğunluk) Evet!

-Okumayı beşinci sınıfta sökmüştü, ama Dünyanın en başarılı yazarlarından biri olmuştu.

-Hatıralarını kimler yazıyor?

-(Yedi kişinin el kaldırması üzerine...) Oh! Bu mükemmel! O halde imla kurallarını şimdiden iyi öğrenin ve şimdiden yazmaya başlayın. Ülkenin en büyük yazarlarından bir kaçı sizin içinizden çıkabilir.

Başarı verilen görevi takip etmekten geçer. Takip edilmekten, denetlenmekten korkmamalısınız. Gelişmiş ülkelerde “yalan” affedilmeyecek tek suçtur. Başarılı bir toplum olmamız için bundan asla taviz vermemeliyiz.

Almanya´da yetişmiş olan bir Türk delikanlı babasının kullandığı arabada oturmaktaydı, babası istemeyerek kırmızı ışıkta geçer, delikanlı babasını uyarır, ama babası üzgün olduğunu ve duramadığını söyler. Bunun üzerine delikanlı su alması gerektiğini söyleyerek, bir istasyonda durmasını babasından rica eder. Su aldıktan sonra hareket ederler, ancak yolda onları trafik polisi durdurur ve karakolda onlara kırmızı ışık kazaları video olarak gösterilir. Baba bir daha kırmızı ışıkta geçmeyeceğini, cezayı ödemeye hazır olduğunu söyler, ancak kamera ve polisin bulunmadığı bir kavşakta nasıl tespit edildiklerini sorar. Aldığı cevap, “Oğlunuz ihbar etti” olur. Bir Alman vecizesi vardır, “Bir Alman çocuğu iki kere ikinin kaç olduğunu bilmeyebilir, ama kırmızı ışıkta geçmeyeceğini bilir” şeklindedir. Zira onlar on dokuz buçuk yıl okula giderler. Elbette ki insanlar bu sürede bilgileri öğrenirler, ancak eğitim faydalı alışkanlıklar kazanmak, insanlara faydalı olmak ve ortak ahlak kurallarıyla kaynaşmış bir toplum olmayı hedeflemektir. Unutmayalım ki alışkanlıkları yapmak insana zor gelmez.

-Önünüzde bir sınav var… Hangi okula gitseniz istediğiniz fakülteyi kazanacaksınız. Yüksek dereceli liselerden birinde okuduğu halde istediği fakülteyi kazanamayan öğrenciler var, ama ortalama bir liseden mezun olup tıp fakültesi kazanan birçok öğrenci de var. Zira önemli olan çalışmanın etkinliği ve devamlılığıdır.

-Görüyorum ki aranızda şiir yazan arkadaşlar da var. Bu Allah vergisi bir kabiliyettir. Şair arkadaşınız babasını kaybetmiş. Peki, empati nedir, sempati nedir? Sempati yakınlık duymak, kendini yakın hissetmektir. Empati ise kendini o kişinin yerine koyarak onun yaşadıklarını yaşayarak hissetmektir. Bunu yapmazsanız arkadaşınızı anlayamazsınız. Anne ve babalarınızı çok güçlü olarak hissedebilirsiniz, ama onlar da hayata pamuk ipliği ile bağlıdırlar. Onlar henüz meyve veriyor iken ve gölgeleri varken ayakta durmayı başarmalısınız. Onların yaptıkları fedakarlıkları ancak siz anne ve baba olduğunuz zaman anlayabilirsiniz. Gurbette zor şartlarda kaldıktan sonra memlekete döndüğünüzde, önce ailenize gider ve onlara doyuncaya kadar evden çıkmazsınız. Ancak birkaç gün sonra dışarıya çıkarsınız. Onun için onların kıymetini şimdiden biliniz. Zira ben bunları yaşadım. Babalık ve annelik birer şahıs değil bir makamdır. Onlara bir kötülük yaparsanız, ilerleyen yıllarda asla kendinizi affetmezsiniz. O makamlara saygıda kusur etmeyiniz ki hayatınız vicdan azabıyla geçmesin.

Tesla, Aynştayn, Steve Jobs, Edison, Harezmi, Farabi, Biruni ve İbni Haldun´u tanıyor musunuz? Tesla, Alternatif akımı bularak ve barajlardan elektrik elde etmeyi başararak elektriği uzağa taşıyabilmemizi ve modern anlamda kullanmamızı sağlayan bilim adamıdır. Aynı zamana kablosuz iletişimin babasıdır. Aynştayn, enerjinin sakınımı kanununu ve rölativite kuramını bulan bilim adamıdır. İki defa okuldan atılma tehlikesi yaşamıştır. Steve Jobs, Suriyeli bir yetimdi, Amerika´da Apple Macintosh ve Iphone firmalarındaki başarılarıyla Dünyanın en büyük CEO´larından biri olmuştur. Edison, ampulü bularak gecelerimizi aydınlatan bilim adamıdır. İnsanlığa yaptıkları hizmetlerden dolayı onlara minnettarız. Ancak onlar da kendilerine bilim yolunu açan aşağıdaki atalarımıza minnettardılar. Medeniyetin gerçek sahipleri bizleriz, ama bunu gelişmiş ülkelere kaptırdık.

Harezmi, matematiğin ve cebirin dehasıdır. Sıfır rakamını ve ondalık sayı sistemini dünyaya tanıtarak bilgisayarın babası unvanını hak etmiştir. Farabi, tıp, musiki ve birçok bilim dalında eserler vermiş; özellikle ses dalgalarını keşfetmiştir. İbni Haldun 14. yüzyılda şehirlerin ölümü fikrini ilk ortaya atan kişidir. Fazla alınan verginin fakirleştireceğini ortaya koyarak modern vergi ve maliyenin babası olmuştur. Biruni, yerçekimini Newton´dan çok önce açıklayan, Dünyanın yarıçapını 10. yüzyılda bulan bilim adamıdır. Batıda bundan sonra, yüz yıllarca Dünya´nın yuvarlak olduğunu söyleyenleri yakan bir zihniyet varken, atalarımızın geliştirdiği “hikmet evlerinde” kendi ülkelerinde tartışamadıkları konuları tartışabildiler. Açık denizlerde yol almayı sağlayan pusula ve usturlap gibi araçları insanlığın hizmetine sunan da bizim atalarımızdır. Dünya´nın kütlesini de, boylamlar arasındaki mesafenin 4 dakika olduğunu da bulan bizim atalarımızdır. İşte siz böyle bir ecdadın evlatlarısınız ve onların da iftihar edeceği eserleri ortaya koyacaksınız.

Sağlık ve Esenlikler