Leman GÖÇMEN


Bir kebap hikayesi

Leman GÖÇMEN


Genelde bir gelenek vardır. Yaşlılar gece ağır yemek yemesin; kahvaltı, yoğurt hafif yemekler yenmeli gibi...

Babamız esnaftı. Hatta lokantacı olduğu için hep bir arada evde yemek yeme şansını hiç yakalayamamışızdır. Babamız erkenden pazara gider et, balık derken öğlen servisi gelir, anneciğim evde bizlerin işlerini, okula gidişimizi ayarlar. Akşamüstü olduğu o saat hep beraber hazırlanır sahildeki şu anda belediye gazinosu (Doğan) denilen yere akşam yemeğimizi yemek üzere babamızın yanına giderdik. Pek çok mutlu yemekleri günleri, geceleri orada 40 yıl paylaşmışızdır. Güle oynaya evimize faytonla döner, yine babamızı orada bırakırdık. Yemediğimiz yemekler ızgaralardan hiçbirimiz şikayetçi olmazdı.

Meğer sıkıntılar yaşlılıkta başlarmış. Onu şimdi anlıyorum. Son yıllarda bilhassa angusların limanımıza gelişinden sonra sanki kebapların tadı kaçmış gibi alınmıştı. Ama değilmiş. Bir gün evvel akşam yemeğinde evdeki yemeği yemek istemedim. Yukarımızda her akşam üzeri kokularını duyduğumuz Kuş kardeşlerin kebabından yemek istedim. Korkarak telefon ettim. Gece tam saat 10.30´du. O saatte balkondan paketimi aldım. Yine biraz ürkerek yedim ama iyi ki yemişim. Hiçte rahatsız olmadım. Zira bizde çocuklarımızla çiğ köfte bile yapıp yiyen bir aileydik.

Şimdi herkes kendi evinde, bende kendi evimdeyim. Şu ana kadar anladım ki herkesin cenneti kendineymiş. Yaşadığı yermiş. Bir kaç gün evvel sayın doktorum Ercan Türk´e kontrol için gitmiştim. Şükür rahatsızlıklarım yaşımın gerekleri dışında bir şeyler olmadığını öğrenmek beni çok mutlu etti. Ancak ben saklamadan yediklerimi sıraladım. Perhizlerimi öğrendim. Kendilerine, yardımcılarına teşekkürlerimi ve minnettarlığımı sunuyorum. Kendim turşuyu çok sevdiğimden kendisine de sordum. Denediğim turşuları biraz tuzlamak zorundadır. Ben de öğünmek gibi olmasın çok güzel turşular yaparım. Kendime izin almak istedim meğer kendileri de çok severmiş. Çok sevindim. İnşallah yapıp ikram etme fırsatı bulurum.

Bu arada şu anda ülkemiz zor günler yaşıyor. Hükümet belediyelerimizin gelirlerini biraz daha kollamalı. Bizler millet olarak paylaşmayı sever, yakınımızdakileri gözetiriz. Dilerim önümüzdeki kışta, bilhassa büyükşehirdeki vatandaşlarımıza yardım etsin. Dirlik düzen içinde okullarımız açık olsun. Herkes iş bulsun. Yemek içmekten bahsederken, her yediğim lokmada ‘tanrım yoksulu mahrum etme. Kazanımızda bereket, sofralarımıza bol minnetler gönder´ diye dualar ettim.

Tanrı yüreğimizdeki gerçek islamiyet duygularını almasın. Önümüzdeki Cumhuriyet Bayramımızı çok coşkulu bir biçimde kutlamayı diliyorum. Ancak askeri birliklerimizi de alanımızda görmek istiyorum. Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Lütfü Savaş, Zafer Bayramımızda İskenderun´un yalnızlığını unutturduğu için kendi adıma, kentim adına şükranlarımı sunuyor, başarıların devamını diliyorum.

Hoşçakalın