Bir özel adın, o kişinin sıfatına dönüşmesi biraz da talih işidir. Çocuğunuzun adını “Heybet” koyarsınız “gösterişsiz”, “Cesur” koyarsınız “pısırık”, “Volkan” koyarsınız “sönük” olabilir. Aydın´ın ailesi bu anlamda şanslı; çocuklarının adını “Aydın” koymuşlar ve çocuk bu adı kendi sıfatı yapmış, aydın bir insan olmuş Sanki Dede Korkut gelmiş “boy boylamış, soy soylamış –Senin adın Aydın olsun, demiş ona. Adını töresince hak etmiş.
Aydın öğrencimdi. Zekası, nezaketi ve vefası onu dostum yapmıştır. Hayata zor yerlerden bakan bir insandı, galiba hala öyle, mizah duygusu gelişkindi. Yaşıtlarının evirip çevirmeye korktuğu kitaplar okurdu. Dil öğrenmeye yatkındı. Öğrenmeye meraklıydı. Kendini geliştirmek konusunda hiç üşengeç değildi. Bir de kendine tarihten, siyasetten ve toplumbilimden bir ruh dokumak konusunda. Ne acı verici bir çabadır o; o acıyı katlanılır kılan gönüllülüktür, kader treninin makaslarını değiştirme cesaretinin verdiği gururdur; gam, tuhaflıklar, işkence ve buhran sonrasında omuzları dik yürümek ve gülümseyebilmektir.
Katıksız bir entelektüeldir. Kaynağından öğrenme konusunda titizdir, Yahudilik çalışacaksa İbranice öğrenir, Sovyet çalışacaksa Rusça…
Ayna İskenderun Kültür Sanat Derneği´nin 16 Mayıs Çarşamba söyleşilerinin konuğu idi. Konu: Kırım Yahudi cumhuriyeti. Oldukça titiz altı dolu bir sunum yaptı. Her cümlesi onlarca gönderme içeren düzeyli bir anlatımı vardı. Bilindik sözcüklerin kökenlerine indikçe yaşadığımız coğrafyanın iç içeliğine bir kez daha hayret ettik. Kadim bir bütünün parçaları olduğumuzu fark ettik. Çok şey öğrendik. Bilmek denilen edimin ne kadar gurur verici olduğunu bir kez daha teslim ettik.
Aydın Kemirtlek, bilgisini, sezgisini, zekasını onlarca kitap yazarak taçlandıracak bundan hiç kuşkum yok.Aynı kentte yaşamış, aynı okullarda okumuş, aynı manzaralarla esinlenmiş, aynı sofralarda bulunmuş olmakla övüneceğiz onun öz yaşam öyküsünü okurken.
Sabırsızlıkla bekliyoruz.
Bugün, 24 Nisan 2024 Çarşamba
