Bazıları için seçim ayı geçim ayı derler. Bu seçimlerde, bazı esnaflar için gerçektende geçim ayı olacak gibi görünüyor. Ramazan ayına denk gelmesi işleri biraz kesatlaştırsa da, esnafımız işini bilecek. Kimden kaz gelir? Kim ördek gönderir? Hesaplarını ona göre yapıp, eğri oturunca eğri, doğru oturunca da, doğrusunu konuşacak değil elbette. Nabızdan tansiyon ölçülüp, bir bakıştan kişilik tahlilinin yapılacağı günlerdeyiz gibi görünüyor.
Memurluktan tekaüt olup, kendini de solcu olarak tanımlayınca, aynı pencereden bakamıyorsun ne yazık ki. Hele bir de CHP üyesi olunca, eğride otursak, bizden beklenildiği gibi doğrusunu konuşmak, yazmak zorundayız. CHP´nin milletvekili listesinin birincisi, faciaydı diye yerden yere vurup, ikinci liste çok şahane olmuş diye, köşe yazıp, çepik çalacak halimiz yok. Tanıyanlar, böyle bir şeyi ne özüme yakıştırır ne de gazetenin yayın politikasına.
CHP´nin milletvekili listesindeki isimler, Mişon, Jorc, Maho, Abdo, Memet de olabilirdi. Benim gibi düşünen üyeler, isimlere bakmaz, sol düşünceyi savunup, savunmadıklarına, ya da gelecekte savunurlar mı? Ona bakıp, düşünmeden oylarını verirler. Eğer eleştiri yapacak olurlarsa bunu, adayların isimlerinden çok, atanma, geliş şekilleri üzerine olur ki, bu da en doğal hakları.
CHP üyeleri isterler ki, her türlü seçimde üyelerin görüşü alınsın, kapalı kapılar arkasında, yazıhanelerde, otel lobilerinde liste hazırlanıp kendilerine dayatılmasın. Milletvekilliği sıralama listesi üyelere sorulsaydı, birinci sıraya ben Riyat Kırmızıoğlu´nu yazardım. Tanışıklığımız yok, el bile sıkışmamışız, ama ilk sırayı ona verirdim. Gerçekten çalışıyor koşturuyor, tarlada izi olanlardan. Performansıyla göze çarpanlardan.
Partili olarak Kırmızıoğlu böyle çalışıp koşturup, yorulurken, hasbelkader, günün şartlarının zorunlulukları neticesinde sağ yelpazeden getirilen Lütfü Savaş ne yapıyor? Partinin il başkanlığını yapmış iki saygın ismi biri birlerine çarpıştırıldı. Bu çarpışmadan çıkacak olan kıvılcımın nasıl bir yangına sebep olacağının ayırdın da değil. Farkında olmamasının sebebi CHP´nin kültüründen nasiplenmemiş olmamasından olabilir. Bir dala basınca, bin dalın, eğilip doğrulacağından habersiz.
Hatay´daki sivrisineklere, karasineklere bile sözünü dinletemeyen Lütfü Savaş´ı CHP genel merkezinde kim dinlemişse o tarafta da ayrı bir sorun var demektir. Baskıya, tehdide, şantaja boyun eğecek, partililerin, böyle sorumlu mevkilere getirilmemesinin gerektiği ayan-beyan meydana çıkıyor.
Birbirilerine düşürmeye çalıştıkları, o iki eski il başkanının arkadaşları birlik olacaklar, Lütfü Savaş´tan ve avenelerinden kurtulmanın yollarını arayacaklar. Adnan Kılınçoğlu, Mehmet Dönen dâhil, CHP li ve CHP ne yakın gördükleri insanlara akıl danışacaklar. Dağın öte yüzü, beri yüzü ayrımını ortadan kaldıracaklar.
Yılların CHP´lilerini, biri birlerine düşürüp kendini garantiye alacağını zanneden hocamızın bilmediği, yanıldığı, hesap edemediği yeri ben söyleyeyim de doçent tezli hocamızın hard diskinde boş yeri kalmışsa kayıt etsin ki ileride kendine çok lazım olacak.
Biri birlerine düşürmeye çalıştığın o CHP´liler varya; sıralamaya yazdırdığın aday adaylarıyla, sıralamadan sildirdiklerin sana ve senin gibi düşünenlere karşı birleşecekler. Genel merkezde liste hazırlattıkların, yanlarına gittiğinde ya toplantıda olacaklar, ya da çok meşgul olacaklar.
Seni tekrar atayacaklarını sanıyorsan yanıldığını o zaman göreceksin. Şimdi keyfini çıkart. Bütün bunlara rağmen genel merkez atar beni diyorsan, ona da bir çift sözleri olur CHP lilerin. “Kim atadıysa o seçtirsin” diyebilirler. AU REVOİR hocam.
Bugün, 19 Nisan 2024 Cuma
