Ekonominin kaynağı, kültürel miras

Edinburgh Kültürel Miras Liderlik Okulu

GÜNCEL 7.11.2019 10:46:03 0
Ekonominin kaynağı, kültürel miras

 İskenderun, Arsuz, Samandağ, Antakya, Reyhanlı´nın bazı bölgelerinde toprağı eşeleseniz tarih fışkırır... Açılan onlarca höyük, toprak altında duran ve açılmamış 360´ün üzerinde tarihi bölge bulunuyor... 13 medeniyete ev sahipliği yapmış ama ekonomisini termik santral, demir-çelik gibi ağır sanayi sanayisine bağlayan Hatay, bacasız sanayi olan turizmi yeni yeni görmeye başlıyor. Ancak yine de birçok kentte yöneticiler sanayiyi turizme önceleyen çaba içerisinde bulunmaya devam ediyor... İskenderun´un nüfusunun bir katı, Hatay´ın nüfusunun ise üçte biri oranında insanı barındıran Edinburgh, kent ve bölge ekonomisini kültür turizmi, kültürel mirasla elde ediyor...

Akın Bodur

Nüfusu İskenderun´un bir katı; 500 bin ama yılda ziyaretçi sayısı 10 milyona ulaşıyor. Konsept halindeki dört müzeyi ziyaret eden kişinin iki milyonda kalması, ulusal müze yöneticilerini ´sayıyı arttırmamız lazım´ çabasına sürüklemiş durumda. Her yıl Ağustos ayı boyunca süren festivalin katılımcısı sayısının dört milyon kişiye ulaştığı belirtiliyor ve bu dönem hariç kentin trafik, yol, elektrik, su gibi temel altyapısında sorun yaşanmıyor. Planlı yapılan üst yapı ise zaten görsel açıdan muhteşem durumda; İskoçya´nın başkenti Edinburgh´ta...

Gündüz kadar gecesi de renkli ve hareketli geçen Edinburgh´un, Dünya Kültürel Miras Kentleri arasında yer almasında ´eski kent´ diye adlandırılan bir bölümünün dokuzuncu yüz yıla, ´yeni şehir´ diye tanımlanan diğer bölümünün ise sadece 200 yıl öncesine kadar uzanması değil, korunup, günümüze taşınması da bulunuyor... Kentin tarihi ise M.Ö. 8.500´lü yıllara kadar uzanıyor. Köklü tarihi, yüksek seviyeli eğitimi, kültür ve sanata yönelik aktiviteleri ile her yıl milyonlarca kişinin ziyaret ettiği UNESCO´nun 2004 yılında ´Edebiyat Kenti´ ünvanı verdiği Edinburgh, İskoçya´nın da en önemli bölgesi konumunda. İskoç eteği olarak da bilinen ve özel günler ile resmi törenlerde erkekler tarafından giyilen ´Kilt´, Edinburgh ile özdeşleşmiş durumda.
Yolları kadar geniş kaldırımlarında yürürken sadece İskoç ya da İngilizleri değil, Hintli, Arap, İngiliz, Türk, Faslı, Polonyalı, İrlandalı, Alman, Çinli, Japon gibi birçok ülkeden insanları görebiliyorsunuz... Kültürel yapısını sadece inşa edilebilir tarihi ya da arkeolojik eserlerle değil, soyut kültürü koruyarak da geliştiren Edinburgh, ekonomisinin önemli bir bölümünü ´bacasız sanayi´ diye tanımlanan turizmden karşılıyor.
Kızıl Deniz´e bakan sahilinde kumsal gel-gitler nedeniyle yılın belli dönemlerinde daralıp, genişliyor olsa da her dönem halka açık alanlar, kafe-bar, lokanta, hediyelik eşya satışı yapan vs. iş yerlerini, kıyının yapılaşmaya açık bölümünde varlığını koruyor. Oradaki yerel yönetim, kaldırdığı parmak sayısına göre kumsala cafe, büfe izni vermiyor, kıyıdaki yapıları iki kattan 8 kata çıkartan karara imza atmıyor, atamıyor; Kültürel mirası koruyan sivil toplum kuruluşları ve asıl önemli yerli halk buna izin vermiyor...
Türkiye Kültürel Mirası Koruma Derneği ve Edinburgh Dünya Mirası Vakfı işbirliğiyle düzenlenen ve British Council ile Department for Digital, Culturi Media ve Sport tarafından desteklenen KORU (Kültürel Mirasın Korunmasında Kapasite Geliştirme) Projesi kapsamında İskoçya´da düzenlenen Edinburgh Kültürel Miras Liderlik: Akademisi adlı seminere Türkiye´den farklı meslekler ve üniversite öğrencilerinden oluşan 24 kişi davet edildi. Davetlilerin birinin hastalanması, ikisinin vize alamaması, katılımcı sayısını 21´e düşürdü ve bunlara Türkiye´den giden üç tercüman ile derneğin beş proje yöneticisi de eşlik etti.
Yılda bir kez düzenlenen Edinburgh Kültürel Miras Liderlik Okuluna çeşitli üniversitelerde tarih, edebiyat, mimarlık, mimari restorasyon, kuartör, arkeoloji, şehir ve bölge planlama eğitimi alan öğrenciler Ayşenur Ceylan, Cem Almurat, Nurbanu Eren, Aylin Çalık, Fatma Özen, Hüma Sıvuran, Melda Kaplan, Beritan Çiftçi, Suna Helin Temel, Aysu Yıldız, Beyza Cocgün, Ebru Timinci, Beyza Demir, Ebru Özgenç ve Duygu Köse; Hatay´dan öğretmenler Süleyman Aşkar ve Ayça Gizem Bildirici, Hatay Büyükşehir Belediyesi Proje Sorumlusu Çiğdem Tambağ, Bilecik Belediyesi Müze Müdürü Mesut Ünver ve Bilecik Belediyesi Proje Koordinatörü İlkay Çınar katıldı. Gruba, Kültürel Miras Koruma Derneği Proje yöneticileri Duygu Güner, Çağla Parlak, Banu Pekol, Süreyya Topaloğlu ve Sena Kayasu, tercümanlar Latife Canan Kaplan, Müge Atala ve Barış Yıldırım eşlik etti.
Üniversite öğrencileri ile profesyonel diye adlandırılan iki guruba ayrılan katılımcılar, zaman zaman ortak, genel olarak da ayrı oturumlarla kültürel miras eğitimi verildi. Gençlerden oluşan üniversitelilere Edinburgh Dünya Mirası Vakfından Gaby Laing ve Neil Ogilvy; profesyonel gruba ise Shaun McLaughlin eğitimi verdi, Edinburgh Dünya Mirası Vakfından Krzystof Chuchra da eşlik etti. Edinburgh liderlik okulu, kültürel miras sektöründe ihtiyaç duyulan liderlik becerlerini kazandırmak amacıyla, British Council tarafından Kültürel Koruma Fono kapsamında desteklenen ve ülkemizin Antakya ve Mardin kentlerinin zengin kültürel mirasının korunmasına katkı sağlamayı amaçlayan girişim olan KORU projesi kapsamında düzenlendi. Edinburgh Dünya Mirası Vakfından Chuchra, Laing ve Ogilvy, Edinburgh´un dünya mirası statüsünün herkese yarar sağlayan dinamik bir güç olmasını amaçladıklarını; misyonlarının ise tarihi binaları koruyarak kamusal alana iyileştirmeler getirerek, insanları, şehirlerin zengin mirasıyla doğrudan ilişkilendirip, her işte insanların kültürel mirasla bağ kurmalarını sağlamak olduğunu ifade etti. Dünya miras alanının tarihi dokusu ve çevresini, koruyup, geliştirdiklerini, koruma durumunu izlediklerini ifade eden Chuchra, Laing ve Ogilvy, dünya miras alanıyla ilgili farkındalık yaratarak, miras emanetçiliği hissi oluşturmasını sağlamaya çalıştıklarını anlattı.
Anadolu´da yaşayan tüm toplumların oluşturduğu kültürel varlıkların Türkiye´nin zenginliği ve bütün insanlığın mirası olduğu anlayışı ile çalışma yaptıklarını belirten Türkiye Kültürel Mirası Koruma Derneği yöneticileri ise 'Bu coğrafyadaki bütün anıtların ve eserlerin, gelecek nesiller için korunmasının ortak sorumluluk olduğuna inanıyoruz' değerlendirmesini yaptı. Türkiye Kültürel Mirası Koruma Derneği ile Edinburgh Dünya Mirası Vakfı işbirliğiyle düzenlenen ve Antakya´da çalışması olan KORU Projesi, yerel koruma sektöründeki kapasiteyi geliştirmeyi, kültürel mirasa daha kapsamlı katılım sağlamayı amaçlıyor. Üç yıllık program, risk altındaki binalar belirlenip, tarihi konukların konservasyonunun yapılmasını sağlamak, yerel toplulukların miras koruma becerilerini geliştirerek ve tarihi alanlar için sürdürülebilirlik sağlamaya çalışıyor.
Sürecek


"Arsuz, tarım ve turizm üzerine kurulu"

Gazeteci Celal Başlangıç yaşamını kaybetti

Demirel Hatayspor’la yolları ayırdı

Başkan borçlanma yetkisi aldı

Hatay 3,8 sarsıldı

Sıkışan yolcuyu itfaiyeciler kurtardı

STK’lar imam Hasan İnci cinayetini sordu

OSB yönetimine iade ziyareti

İsdemir’de çocuk tiyatrosu

1 Mayıs’ta temizlik işçilerini hatırlattılar

1 Mayıs Gar alanında kutlandı

Samandağ'da belediye 180.8 milyon lira borçlu

Geçici işçlerin akitleri feshedildi

Hatay’da 4 yeni İdare Mahkemesi

Levrek balığının işlenmesine ‘araştırma desteği’

  • BIST 100

    10276,88%0,67
  • DOLAR

    32,34% -0,07
  • EURO

    34,74% 0,06
  • GRAM ALTIN

    2390,37% -0,26
  • Ç. ALTIN

    3880,65% 0,07