“Samandağ rüzgar türbini mezarlığına dönüşebilir”

Kutsal mekan olarak kabul edilen El Arabi Türbesi ile St. Simon manastırının koruma sınırlarında RES türbini inşa edilmesine tepkiler sürüyor.

15.08.2017 10:50:42 0
“Samandağ rüzgar türbini mezarlığına dönüşebilir”

Kısa adı AHAD-Der olan Arap Halkı Alevileri Dayanışma Derneği Samandağ Girişimi üyeleri, El Arabi Türbesine müdahale eden yakınlıktaki Rüzgar Enerji Santral türbinlerinin kaldırılmasını istedi, Samandağ´ın ‘rüzgar türbini mezarlığına dönüşebileceği´ uyarısı yaptı.

Türbe önünde yapılan ve girişim üyeleri adına ortak açıklamayı okuyan Seyfi Altın, Türkiye´de bir RES çılgınlığının yaşandığını söyledi. Türbinlere yakın arazilerde tarım yapılamadığını, yaşam alanlarına müdahale ederek bu yatırımın sürdürüldüğüne dikkat çeken Altın, “Devletin onayıyla her yere rüzgar türbinleri dikmeye başladılar. Yaşam alanlarımızı dev pervanelerle parselliyorlar. Özellikle göçmen kuşların sefer yollarını seçiyorlar. O yollardaki hava akımlarını yok ediyorlar. Eğer durduramazsak Samandağ rüzgar türbini mezarlığına dönüşecek” dedi.
Devlet teşviğiyle sürdürülen yatırımın yarattığı olumsuz etkilere dikkat çeken Altın, açıklamasını şöyle sürdürdü: “Samandağ´ın havasını, suyunu, iklimini, çiçeğini, böceğini, ekolojik yapısını bozacaklar. Devletin teşvik ettiği sermaye aç kurtlar gibi dağlarımıza saldırdı. Rüzgarımızı emiyorlar. İklimimizi bozuyorlar. Yağmurlarımız azalıyor. Türbinlere yakın arazilerde tarım yapılamıyor. İnsanlarda uyku bozuklukları, baş ağrıları, konsantre olma güçlükleri, kulak çınlaması, bulantı, kalp ritminin bozulması ve birçok adını anımsamadığımız rahatsızlık görülüyor.”

Güvenilir ve temiz enerji adı altında Antakya´nın en önemli değeri inanç turizmi ve tarihi kültürel yapılarına saldırı başlatıldığını, St. Symeon Manasıtırı ve El Arabi ziyareti RES türbinleri işgali altında olduğunu vurgulayan Altın, şu bilgileri paylaştı: “RES Şirketi Hatay İli, Samandağ ve Defne ilçeleri sınırında Aknehir mıntıkasında 1. Derece Turizm Sit alanı ve Kesin Korunma altında olan St. Simon Manastırı´nın içini, bitişiğini ve çok yakın çevresini kırıp, çukur açmış, beton dökmüş, çatı, kulübe, türbin vb ucubeler dikmiştir. Geçmişi yaklaşık 1500 yıl öncesine dayanan Kültürel ve tarihi miras olan St Simon Manastırı tahrip olmuştur. Bu yapılar yalnızca bölge halkının değil tüm insanlığın tarihi ve kültürel mirasıdır. St. Simon, UNESCO dünya mirası geçici listesindeyken, kültürel yapının bütünlüğünün bozulması nedeniyle bu türbinler kaldığı müddetçe manastırımız dünya mirası kalıcı listesine hiç giremeyecektir. ST. Simon Manastırının yakınında bulunan ve kutsal mekân olan El Arabî ziyaretinin bitişiğine dikilen onlarca RES türbini biz inananları rahatsız etmektedir. Kültürel alanlara yapılan bu tahrip inancımıza saygısızlık olmakla birlikte kültürel mirasın yok edilmesi anlamına gelmektedir. İnanç, ibadet ve kültürel miras alanlarımızdan RES türbinlerinin kaldırılmasını talep ediyoruz. Doğa ve tarih düşmanı , bölge insanının, hayvanlarının ve bitkilerinin yok edicisi RES´ler rant ve para uğruna git gide artmaktadır. Buna bir son vermek yetkililerin en acil ve en insancıl görevidir. Bu halk inanç merkezlerine ve doğasına sahip çıkmaya devam edecektir.”


Anahtar Kelimeler:

"Arsuz, tarım ve turizm üzerine kurulu"

Üst aramasında 281 sikke çıktı

Masatlı, koordinatörlük sürecini anlattı

"Evi ve eşyayı boşalt" tebligatı

İskenderun’da bin noktaya çöp kutusu

Özhaseki: Herkese mahallesinde ikamet çabasındayız

10 yıl sonra basın toplantısı

"281 bin ton sera gazı salımı önlendi"

Mimarlar, 70. yılı baloyla kutladı

Orta hasarlı binalara 3 aylık ek süre!

"Basın özgürlüğü her açıdan koruma altında"

Okulda öğretmene şiddete "örgütsel tepki"

Liseden, "şiir ve müzik"

İSTE, Uluslararası Havacılık Eğitim Fuarına katıldı

Meclis, 2023 yılı hesabını onayladı

  • BIST 100

    10183,38%0,24
  • DOLAR

    32,21% 0,14
  • EURO

    35,08% 0,02
  • GRAM ALTIN

    2473,46% 0,25
  • Ç. ALTIN

    3933,17% 0,00